![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
SAYIN ERTUĞRUL GÜNAY’A AÇIK MEKTUP !..
/**/
Yazar: HALİL ARIK | Tarih: 04/09/2010 | Saat: 12:20Evet, Sayın Bakan bu size açık mektubum!.. Bu gidişle, açık mektuplarımın sonu gelecek gibi görünmüyor!.. O kadar çok şey hatırlatmaktasınız ki bana; size yazmamak elimde değil Geçmişi hatırlatıyorsunuz hep!.. Ve bir zaman size yakınlık duymuş olmanın ezikliğini birtürlü atamadım üstümden!..ahmakça kandırılmış olmanın dayanılmaz acısı hepyüreğimde!.. Bunları daha önceki mektuplarımda da yazmıştım.. Tekrarlamak anlamsız!.. ama, aldanmış olmayı hele aldatılmış olmayı, kabullenmekte imkansız!.. Geçmişin aldatılmışlıkları yetmiyormuş gibi, gözümüzün içine baka baka, istemektesiniz ki, b i r d a h a aldanalım!..Tv’de “biz ailecek evet diyeceğiz, halkta evet diyecek” dediniz!.. Bilirsiniz, idrak sahibi bir kişi ancak birkez aldanır!. Oda ya güvenden yada cehalettendir. Bizimkisini hangisinden sayarsan!.. Akıl, izan ve vicdan sahibi bir kişiyi sürekli aldatmaya kalkmak hem erdemsizlik, hem de onu ahmak yerine koymak demektir!.. Laikliği, vazgeçilmez ilkesinden biri kabul etmiş ve bunu kendi yasasına değiştirilemez ilke olarak koymuş bir partinin genel başkanlığına talip olma noktasından; laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu en yüce mahkemenin tüm üyelerince tescillenmiş ve bu nedenle cezalandırılmış bir partinin bakanı olmanın nasıl duygular yaşattığını biz bilemeyiz!.. Ama, “isteme” yüzsuzlüğü kazandırmış olmalı ki aldanmamızın devamını istemektesiniz. İsterdik ki, yeni talepde bulunurken, geçmişinizde savunduklarınızı bir nebzecik hatırlayın!.. Sizin o gün savunduklarınız, zamanla, tam tersine evrilebilecek cinsten ilkeler ve fikirler değildi!.. Bir gömlek değiştirme basitliği boyutuna indirgeyip,değiştim diyebilme takiyyesiyle atlatılacak cinsten değildi taşıdığınız: Bağımsızlık ve özgürlük adına yedi düvele karşı kazanılmış, tarihin silinemez sayfalarına kanla yazılmış ilkelerdi onlar!.. Uygar, ilerici, toplumcu, bilimsel, demokrat, ulusalcı, özgürlükçü!.. Bu kavramları, bugün statükoculukla suçlama gafletini ve sapkınlığını gösteren zihniyet bunların özünü baştanberi kavramamıştı zaten!.. Bir anda nasıl da vazgeçiverdiniz bu ilkelerden!.. Tepe üstü düşse insan bukadar kısa sürede bu denli tersine evrilemez!..Ogün samimi idiyseniz bilime de aykırı bu sizin dönüşüm!. Sizden başka bir örnek yokmudur tarihte!?.. Vardır elbet!.. Ama, bugün inkar ettiği ilkelerin, geçmişte liderliğini üstlenmeye soyunmuşu yoktur!.. Kırgınlık, kişileri siyasal düşüncelerinde tam tersi bir dönüşüm noktasına götürmüşse bunun ancak birkaç nedeni olabilir.. Diğer ogeleri saymadan en önemlisini dile getirmekle yetinelim: e g o i z m ve t a t m i n s i z l i k!.. Yoksa, hırsın siyasete yansıyan intikam duygusu mu deseydik!? Yoksa, “böyle fısat bir daha ele geçmez” durumunun değerlendirilmesi mi deseydik!? - Ya!.. o talip olduğunuz genel başkanlık koltuğuna oturabilmiş olsaydınız!.. Gerisini düşünek bile istemiyorum!.. Allah korumuş!.. Yoksa, yıllar önce başlayacakmış devletin temel ilkelerinin altının oyulması!.. Hem de devletçilik, ulusçuluk, milliyetçilik, devrimcilik, laiklik halkçılık adına!.
Sayın Bakan; Makam ve yol arkadaşlarınıza öylesine adapte olmuşsunuz ki, sizi onlardan ayırdetmek olanaksız!.. makinalı tüfek gibi konuşma ferasetinizle, sayfalar dolusu boş sözleri üslubuyla yerine oturturken bir Suat Kılıç’sınız. Yüzünüzde donup kalan zoraki gülüşünüz ve reklam becerilerinizle bir Melih Gökçek, ferasetli duruş ve avına atılmaya hazır, yumuşatılmış kartal bakışlarınızla, bir Bülent Arınç, yüzlere oturmayan gülücüklerinizle ve sempatik görünme edalarınızla bir Abdullah Gül; saptırma ve anlam kargaşası yaratmadaki yorum geliştirme yeteneğinizle, bir Hüseyin çelik, sık sık hukukçu olduğunuzu hatırlatıp, hukuksuzluklarla dolu uygulamaları demokrasi ve özgürlük olarak onaylatma gayretlerinizle bir Sadullah Ergin, çok önemli işlerin adamı olma imajınızla, bir Mehmet Ali Şahin; peşinize taktığınız erkanınızın 3 adım önünde dik ve edalı salınımlarınızla yürürken ve konuşurken; öfkeyi edaya ve sanata üslup yapan karizmatik lideriniz bir Erdoğan’sınız !... Bunca hasleti ve özellikleri kazanırken elbet geriye Ertuğrul Günay’dan birşey kalmış olamazdı!. Tam bir yeniden yapılanma örneği yarattınız!.. . Bütün bu değişmişliklerinizi hazmetmiş olsanız bile, geçmişinizle taban tabana zıt bir siyasi ortamın, makam ve imkanları size sunulmuş olsa bile, toplum yararından uzak bu kültürün, uygulamalarını, dayatmalarını, söylemlerini, niyetlerini... nasıl hazmedebildiğinizi çok merak ediyoruz!.. Yanından tek saniye bile ayrılmadığınız, yürüyüşlerini bile farkında olmadan taklit ettiğiniz o karizmatik liderinizin, “bizim iktidarımız, sütü bozukların iktidarı olmamıştır” derken, geçmişteki sütübozuk iktidarların içine senin genel başkanlığına aday olduğun partinin de katılıyor olmasını da hazmet hadi!.. Drrsimi de sen bömbaladın!... Açılım ucubesinin Habur Hukukunu hadi içine sindir!.. Hemde göğsünü gere gere, hukukçu olduğunu ilan ederek!.. Ergenekon ç o r b a s ı n ı n hangi hukuk skandallarıyla yürütülmekte olduğunu yine hukukçuluğunu da ortaya koyarak vicdanen hadi hazmet!.. Hiç aklının ucundan geçtiği oldu mu?.., buğün burada olmasaydım, belki, ben de Silivri’de olurdum diye!.. Ergenekon torbasına, hukuğun temel ilkeleri bile çiğnenerek atılanlar içinde yakından tanıdıkların yok mu!? Bunların pek çoğunun, yıllardır içerde yatmalarını, zindanlarda bir hiç uğruna heder edilmelerini de hadi gel hazmet!... Bir taraftan antidemokratik yöntemlerle; demokrasi ve özgürlük gibi kutsal kavramlar tahrif edlilerek halktan “evet” oyu istenmekte, diğer taraftan, dışardan ve adil yargılama isteğine bile kulakları tıkayıp olay bağımsız yargının işi diyerek geçiştirmek hazmedile bilirmi!? Bu yargının ve yargılamanın adil olduğunu gelde içine sindir hadi!.. Tutuklulukların artık mutlak cezaya dönüştüğü biçimindeki kamu oyu tepkileri karşısında, güya haksızlıklara karşı çıktığı şövunu yaparken bile, “ orada günahım kadar sevmediklerim var. Ama, tutuklulukların uzaması haksızlık, keşke yapmamış olsalardı” diyerek kin ve nefretini kusarken aslında, insani bir tepkiyi bile istismar eden, ve zindanlardakileri kendini mahkemeler yerine koyarak peşinen suçlu ilan eden kişiyi ve söyleklerini gel de hazmet hadi!. Ve bu kişinin de üyesi bulunduğu kabinede, vicdan rahatlığıyla kutsal bir görev yaptığını, hem de hukukçuluğunla övünerek ilan et hadi!..Hayır!.Bizden hazmetmemizi bekleme!.. Herşeye rağmen sizden bile beklemediğimizi nizden bekleme!.. Hayır!... Sayın Bakan, Daha çok şeyler var sizinle paylaşacağımız!.. Bu bölüm için bukadarı yeterli. Şayet size sunulanları hazmetmekte bir sorununuz yoksa, ülkeyi vesayetten kurtarmak aldatmacasıyla yola çıkan birilerinin, kendi vesayetlerini kurma planlarına, geçmişinize alrırmadan, gönül rahatlığıyla “evet” diyebilirsiniz..Trenden inmeye kalkmayın sakın, tekrar binemezsiniz!.. Günün birinde trenden atılırsanız da, hazmedin gitsin!. ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |