 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|||
|
|
 |
 |
|||
|
Site İçi Arama  
|
ABAZA
/**/
Yazar: METİN ATAMER | Tarih: 21/01/2010 | Saat: 14:51
Ülkemin her gününde ortaya çıkan olayların özünü araştırmaya çalıştığınızda mutlaka tarihte bir benzerini bulmanız mümkün. Osmanlı Devleti zayıflamaya başladığı anda mutlaka birilerinin ortaya çıkıp isyan başlattığını kitaplardan öğrenmekteyiz. 16’ıncı yüz yılda Abaza asıllı ve köle kökenli olan Abaza Mehmet, Halep valisi olan Canbulatoğlu Ali Paşa’nın hazinedarlığına kadar yükselmiş biridir. Canbulatoğlu ailesi nesiller boyunca hep Halep Valisi olmuşlardır. Osmanlı Devletinin zayıfladığı dönemde isyan başlatan Canbulatoğlu Ali Paşa’yı Osmanlı Sadrazamı Kuyucu Murat Paşa, Amik ovasında yenmesi ile esir düşmüştür. Yeniçeri ağası Halil Paşa’nın ricası ile Canbulatoğlu Ali ölümden kurtulmuştur. Abaza Mehmet te Halil Paşanın himayesine bu olay sonrası girmiştir. Halil Paşa Osmanlı Hanedanından bir kızla evlenince Damat Halil Paşa unvanını alır. Damat Halil Paşa’ya Kaptan-ı deryalık unvanı verilince, Abaza Mehmet de Paşa unvanı alır ve Derya Beyi olur. Nereden nereye dedirten bir süreçte, yedi senede kölelikten Paşa rütbesine yükseliş. Abaza Mehmet Paşa Halep, Maraş’tan sonra Erzurum valiliğine getirilir. Damat Halil Paşa’nın yanında İran seferine katılır. Yeniçeri ocağına karşı olması ile ünlü olan Abaza Mehmet Paşa 1621 senelerinde çeşitli nedenlerle birçok yeniçeriyi Erzurum yöresinde öldürtür. Erzurum yöresinde güçlenen Abaza Mehmet Paşa, Yeniçeri ocağını kaldırmak gayesi ile İstanbul’a doğru ordusu ile hareket eder. Bu hareket bir Celali isyandır. Damat Halil Paşa kendi yarattığı bu insanın başlattığı isyanı bastırmaya çok çalışır, fakat muvaffak olamaz. 1628 senesinde devrin Padişahı IV. Murat’ın yeni Sadrazamı Gazi Ekrem Hüsrev Paşa, Erzurum direnişini kırarak Abaza Mehmet’i esir alarak İstanbul’a getirir. İdam edilmesi beklenirken IV. Murat tarafından affedilerek Bosna Beylerbeyliğine atanır. Padişahın emriyle Ordusuyla Abaza Mehmet Paşa 1633 senesinde Lehistan’a girer ve buradan topladığı ganimetlerle yeniden Padişahın gözdesi olur. Bir sene sonra IV. Murat tekrar Lehistan’a sefere bizzat çıkar ve yanına Abaza Mehmet Paşa’yı alır. Artık Abaza Mehmet, Padişahın en gözde paşası olur. Edirne’de toplanan orduyu duyan Lehistan bütün şartlar kabul ederek barış ister. Başarısı konusunda şüphe olmayan Abaza Mehmet Paşa’yı Edirne’de Ermenilerden rüşvet aldığı ve menfaat sağladığı gerekçesiyle idam ederler. Ülkemin yakın tarihinde yaşanan bazı olayların da yukarıdaki tarih kadar ibret verici olduğuna inanırım. Ülkemizin mevcut yasalarına karşı işlenmiş bazı suçlardan hapis yatmış insanlar, bu cezalarından sonra, ülkemin öyle yerlerine gelmişlerdir ki inanılması güçtür. Hatta bu insanlar ülkemde Milletvekili bile olmuşlar, Devletin çeşitli kademelerine kadar yükseldiklerini izlemekteyiz. Aynen Abaza Mehmet Paşa misali. Bazı suçlar vardır ki, af olunmasında fazla bir endişe duymamaktayım. Bir katilin bilerek ve isteyerek işlediği cinayetin af edilmesi konusunda aynı düşünceyi taşımamaktayım. İşlenen bir Cinayet, yaşayan bir canlının yaşamasına son vermek, bir başka insanın akıl süzgeci ile yapılacak bir iş olmasa gerek. Cinayeti işleyen insanın cezasını çektikten sonra kahraman gibi karşılanmasını ayrıca insanlık suçu olarak vasıflandırmak yanlış olmasa gerek. Abdi İpekçi gibi güzide bir insanı öldüren bir caninin hapisten çıkmasını ekranlarda dakikalarca gösterilmesinin, suça teşvik primi verilmesi yönünde topluma mesaj içerdiğini düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.  Yazdır ] |
|
|||
 |
 |
 |
 |
||
 |
|
|
|
|
|
05/07/2017