![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
HEM NALINA HEM MIHINA... DALAVERE
/**/
Yazar: METİN ATAMER | Tarih: 04/02/2015 | Saat: 20:17Son on beş sene içinde bir çok seçim geçiren ülkemde, her seçimde Adalet ve
Kalkınma Partisinin acındırma politikasına halk o kadar güzel kanmaktaki,
tarifi mümkün değil. Hani bir köyde muhtar seçimi olur, film senaryosu icabı,
Şener Şen toprak ağasıdır. Muhtarlık
seçimi için adaydır, ‘’ sana vereceğiz ağam ‘’ diye, köy halkı
yemin eder . Sandıktan köyün ağası Şener Şen’e bir oy çıkar.
Bende bir araştırma yapmaya çalışmaktayım. Çarşıda alış verişe çıkmış halkla, pazarda pazarcı esnafı ile, takside dolmuşta şöför ve yolcularla sandık ve siyaset konusunda konuşuyorum, ve sonunda: - Peki oyunuzu kime verdiniz ? - AKP ye verdiysem elim kırılsın. Bakıyorum adamın eli sağlam, kırık değil. Ama sandıktan toplumun yarısının oyu ile diğer yarısının istemediği bir parti, tek başına iktidar olması ne kadar doğru olur, onu düşünmemiz gerek. Yürütme, yargı ve yasamanın tamamı bir elde olusa, ne kadar sağlıklı nefes alırız? Aslında iyi niyetle düşünürseniz, bir yaramazlık olmassa , o zaman şeker helva. Geçtiğimiz 14 sene evvele gidelim, yapılan icraatlar öncesi iktidara gelişlerinde, F tipi ile bir güç birliği yaptığını göz ardı edemeyiz. Bu nedenle zamanın SerVekili, F tipine verilen ödünleri bir tarihte açıklarken: - Ne istediler de vermedik. Demesini unutmamamız gerekir. Başta Askeri vesayet diye dillerine doladıkları sözlerle , askeri personeli gece yarısı göz altına almalarını, düzmece delillerle şanlı ordumuzun değerli komutanlarını tutuklamalarını, bu iğrenç sindirme politikalarını üzülerek izledik. Düzmece kağıtlara yazılan suikast senaryoları, Kozmik oda talanı, bilgisayar sabit belleklerine sonradan girilen yalan dolan iddialarla Şanlı Ordumuzun değerli mensuplarına vurulan lekeleri, içimiz yanarak seyirci kaldık. Ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim adamlarını düzmece delillerle göz altına alındılar. Bu değerli insanların göz altına alınmaları hep ‘ Bu adam beni dövecek’ diyerek, adama dayak atma senaryosu içinde geçti bunca 15 yıl. Her seçim öncesi mağduru oynayarak, toplumda kendini acındıran bir senaryo uygulaması, oy toplamada başarılı oldu. Yasamada çıkardığı kanunlarla, yaptığı icraatı meşru kılan bir sistem ortaya konmaya çalışıldı. Meclisten çıkan kanunlar, toplum için olması gerekirken, kişiye mahsus kanunların çıkarılması, toplumu kutuplara ayırmaya yetmişti. - Bizden olan ve bizden olmayan, diyerek, iki kutuba ayırdıkları toplumu öyle sarstılarki , toplumun doğru düşünmeye aklı kalmadı. Birden 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluk olaylarının ortaya çıkması ile toplum sarsıldı. Bilinen iktidarın yol arkadaşlarının ortaya çıkardığı bu yolsuzluk bohçasının pazara çıkması, iktidarı ve dolayısiyle SerVekili çok hırpaladı. Deliller oradan buraya gide gele kuşa dönüp, komüsyonda ortadan kaldırılması için verilen karar, meclisin diğer yarısı tarafından tepki ile karşılandı. Yapılacak tek şeyin, olayın inkar edilmesi idi, iktidarı bu inkar rahatlatacaktı. Olmadı, inkar etmediler, ‘’ Beni bile dinlemişler’’ diyen bir Servekil’in arkasına saklanacağı bir başka olay yaratması gerekmekteydi. ‘’ Paralel Yapı ‘’ ismiyle adlandırdıkları, eski ortaklarını, halka şikayet edip onlardan sempati beklemeye başladılar. 245 e karşı 255 oyla toplum vicdanlarında ‘’YOLSUZLUK ‘’ adına açılan yarayı unutturmağa ‘’Paralel Yapı ‘’ savsatası pek işe yaramadı. İşte bu sırada BAŞKANLIK SİSTEMİ tartışması yaratılarak, ortamdaki Yolsuzluk tartışmalarını sulandırmaya çalışan iktidar, ellerindeki medya teşkilatı ile çok yoğun bir uğraşıya başladılar. Bu ülkenin Başkanlık sistemine değil, dürüst ve namuslu idarecilere, doğru siyasetcilere, adil bir seçim sistemine, halka yalan söylemeyen vekillere, hülasa gerçek Demokrasiye acilen ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyim, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına. Metin Atamer ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |