![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
ADANA ANAKENT BELEDİYE BAŞKANI “USTA OĞLU AVUKAT EGE BAĞATUR”
/**/
Yazar: NURAY SOMER BOZBEY | Tarih: 16/07/2014 | Saat: 19:0240 yıl önce…….40 yıl sonra;
ADANA ANAKENT BELEDİYE BAŞKANI “USTA OĞLU AVUKAT EGE BAĞATUR” “- Zihnimize doldurulanların etkisinde olarak, başkana gittiğimizde, “kafanıza takmayın. Doğru bildiğinizi yapmaya devam edin” diyordu. Benimsediği politikanın adı literatürde “dağ kımıldamaz” diye adlandırılan politikaymış ve diplomasi alanında kullanılan bir tabirmiş…”
Fevzi Acevit’in “bir zamanlar Adana” kitabından…
Yıl 1975, Adana Ana kent Belediye Başkanı avukat usta oğlu EGE BAĞATUR ...
Büyük fedakarlıklarla eğitimini sağlayan bir fabrika ustasının oğlu, yani hep gururla söylediği gibi bir “usta oğlu..” Adana’nın sevilen ve sayılan hukukçusu. Taviz vermez halk adamı…. Kendini toplumun yararına ve mutluluğuna adamış bir başkan.... Hak yemez, yedirmez, dürüst, çalışkan ve mütevazı… Öyle ki, evinden Belediyeye bile ünlü “beyaz Anadol” arabasıyla giden ve özel davetler için makam arabasını kullanmayan, bu nedenle de zaman zaman protokole ayrılan yerlere, otoparklara girmesi sorun olan bir başkan..! Yaptığı her işte ve hizmette tasarruf ve “kamu yararı” gözeten bir yönetici.… Adana’nın ve Adanalı’nın hakkı ve huzuru için canını bile feda etmeye hazır bir kahraman… ![]() BABA VE OĞUL BAGATUR
Adana’yı daha da güzelleştirmek, imar ve ihya etmek ve halkın hizmetine vermek en büyük tutkusu... Gün gelir, kamunun malı ve Adana’lının soluklandığı yer olan İnönü Parkı’nın bir mafya babası tarafından bedavaya işgal edilmiş olduğunu tespit eder. Belediyenin malı olup da halkın yararına kullanılması gereken parkı, mafya çetelerinin elinden alıp esas sahibi olan Belediye’nin kullanımına geçirmek ister. Ama parkı bedava kullanan ve haksız rant elde eden mafya karşı çıkar. Belediye başkanı Ege BAĞATUR’u tehdit eder. Başkan tehditlere hiç aldırmaz ve boyun eğmez. Halk yararına doğru bildiğinden geri kalmaz. Bunun üzerine sözde mafya olarak tanınan bu katil, Belediye Başkanına ve yöneticilere Belediye Meclis toplantısı sırasında kurşun yağdırır. Başkan çok ağır yaralanır. Adana’da herkesin tanıdığı mafya, o zamanın Emniyet Müdürünün de yardımıyla izini kaybettirir ve Suriye’ye kaçar.. Ege Başkan o kadar ağır yaralıdır ki, tam anlamıyla tedavisi mümkün olamamış ve görevinin kalan süresi olan 2,5 yılını yaraları tam kapanmadan tamamlamıştır. Sonrasında ancak İngiltere’de tedavi olabileceği anlaşılır. Ama bunun için de çok para gerekir. Ne var ki o para Başkanda yoktur hiç de olmamıştır. Dönemin Başbakanı Sayın Süleyman Demirel başkanın durumunu öğrenir, geçmiş olsun dilekleriyle beraber kendisine “örtülü ödenekten” gereken parayı verir. Başkan İngiltere’ye gider. Ameliyat olur ve Türkiye’ye döner. Ancak tedavi için örtülü ödenekten aldığı paranın tamamını harcamamıştır ve para artmıştır. Artan parayı çantasına koyar ve Ankara’nın yolunu tutar. Başbakanlık’a gelir ve kalan parayı iade etmek ister. Kalan parayı geri almazlar; alamazlar..! Çünkü örtülü ödenek kullanım usulünde ödenen paranın iadesi veya geri ödenmesi diye bir uygulama yoktur. O güne kadar da hiç olmamıştır. Başkan Bağatur “Bu para devletin parası benim değil der” ısrar eder. Başbakanlık Müsteşarı kendisini ikna edemeyince Başbakanı arar. Başkanın gitmediğini, ısrarla fazla parayı iade etmek istediğini söyler. Başkanın ısrarları karşısında Sayın Demirel paranın iadesi için talimat verir ve kalan fazla para örtülü ödenek faslına düzenlenen bir makbuzla iade edilir. Başkan Bağatur rahatlar ve gönül huzuru ile Adana’ ya dönmeden önce Başbakan Demirel ile arasında şu konuşma geçer; “ - Sayın Demirel, ben Adana için defalarca sizden tahsisat rica ettim ama hiçbirinde vermediniz, İngiltere’ye tedavi için hemen tahsisatı çıkarttınız. Neden?” der. Başbakan Demirel’in cevabı ise ilginçtir : “Bağatur, ben sana o parayı devlet görevinde yaralanmıştın; senin sağlığın için verdim. Ama karşı partinin ( C.H.P. ) belediye başkanı olarak sen benden para istediğinde veremezdim, vermedim de” der.. ve güler..! Kıssadan hisse : Bu millet işte böyle devlet adamları ve Belediye başkanları da gördü… Geriye dönüp bakılsa gidilecek yol ve varılacak hedef de çabuk bulunacak. Ama nedense bugünlerde hep “kötü örnekler emsal teşkil ediyor...” NOT: Dönemin Başbakanı Sayın Süleyman Demirel ile babasının özel anısını bizimle paylaşan sevgili kardeşim Av. M. Çağrı Bağatur’a teşekkürlerimle… Nuray Somer Bozbey ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |