![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
AK-ŞAKA İnsan Manzaraları!..
/**/
Yazar: ERDAL AKALIN | Tarih: 18/05/2013 | Saat: 12:48İnsan Manzaraları!.. Bir zamanlar üç yakın arkadaş varmış aramızda yaşayan. Huriye, Nuriye ve Duriye isimli bu kadim dostlar, ilerleyen yıllar içerisinde iyice olgun yaşa gelmişler ve kendilerince epey yaşam deneyimi sahibi olmuşlarmış. Nerede ise 70’li yaşları da aşmışlarmış. Günlerden bir gün, Huriye ile Nuriye buluşmuşlar ve arkadaşları Duriye’yi ziyarete gitmişler. Kısa bir hoş beşi takiben, Duriye aralarından ayrılarak mutfağa yönelmiş. Arkadaşlarına ve kendisine birer kahve hazırlamış halde salona dönmüş. Sohbet devam ederken kahvelerini içmişler bizim eski dostlar. Kısa bir süre sonra, Duriye arkadaşlarına hitaben konuşmuş; “Ayy, kızlar. Kusura bakmayın size kahve ikram etmeyi unuttum. Biraz izin verin, hemen birer kahve yapıp döneceğim”, diyerek mutfağına yönelmiş tekrar. Huriye ve Nuriye; “Sana zahmet olacak Duriye, ama iyi olur”, demişler peşinen. Duriye, elinde tepsi ile içeri girerek her birisi için hazırladığı kahveleri ikram etmiş. Sohbet ilerlemiş ve her birisi kendi yaşamları hakkında anılarını anlatmaya devam ederek, eski günleri anmışlar. Derken … Duriye; “Aman lütfen kusura bakmayın. Sizlere bir kahve bile ikram etmedim. Hemen yapıp geleceğim” diyerek mutfağa yönelirken, bizimkiler; “Ya, çok iyi olur”, demişler. Duriye, yeni hazırladığı kahvelerle salona dönünce, sohbet gene koyulaşmış. Belli ki, her birisi kendi geçmişi hakkında konuşarak eski güzel günlerini anıyormuş, nerede ise diğerlerinden bağımsız olarak! Saatler ilerleyerek akşam karanlığı çökerken, Huriye ve Nuriye gitmek için izin istemişler Duriye’den. Bu arada da kahve ikramı için teşekkür etmişler arkadaşlarına. Duriye de; “Aman çocuklar, bir kahveden ne çıkar, gene gelin”, diyerek uğurlamış eski dostlarını. Yola henüz koyulmuşken, Huriye konuşmuş Nuriye’ye hitaben; “Nuriye, gördün mü bak, o kadar oturduk Duriye bize bir kahve bile ikram etmedi”, diye yakınmış. Biraz duraklayan Nuriye, Huriye’ye dönerek sormuş; “Kız, sen ne zaman gördün Duriye yi ?” Bu kısa öykü, bana birden Reyhanlı Katliamı’nı anımsattı! Hatay başta olmak üzere sınır il ve ilçelerimiz Suriye sorunu yüzünden elini kolunu sallayarak dolaştığı bilinen bazı grupların tehdidi altında iken; hükümetimiz, istihbarat birimlerimiz ve bir kısım medyamız bu konuları incelemek ve olası gelişmeleri irdelemek üzere buluştuklarında acaba kaçar kahve içmişlerdir, diye düşünmeden edemedim! Ha, öykümüz içerisinde yer alan Huriye, Nuriye ve Duriye simgeleri için, bu üç grubun rol dağılımına da sizler karar verin artık! Sayın Başbakan tarafından sıklıkla muhalefete yönelik suçlama olarak söylenen ünlü söylem olan; “Kulakları var, ama duymazlar; gözleri var, ama görmezler!” kutsal alıntısı, tam da bu olaylar adına vahiy olmuş galiba!.. Erdal Akalın ( 18. 05. 2013 / Mersin İmece ) Yazar Notu: Bu yazı başka bir yerde yayınlanmaktadır.(Mersin İmece) ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |