![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
AK-ŞAKA Referandumun Şifresi İmaralı'dır!..
/**/
Yazar: ERDAL AKALIN | Tarih: 02/02/2013 | Saat: 15:36Referandumun Şifresi İmralı’dır!.. Anayasa hazırlamakla görevlendirilen partiler arası Uzlaşma Komisyonu, belli olmuştur ki mart ayı sonunda görevini tamamlamış olacaktır. Çünkü Sayın Tayyip Erdoğan, her konuya bizzat karar vermekte olduğu gibi kurulun çalışmasının son tarihi olarak mart ayını işaret etmiştir. Buna, Kasımpaşalı Raconu demekte olasıdır! Ancak kurulun çalışmalarını medya kanalı ile izlediğimize göre, komisyonun üzerinde fikir birliği sağladığı maddeler otuz kırk civarında kalmıştır. Özellikle Tayyip Bey’in ısrarla istediği başkanlık maddesi muhalefetin itirazları karşısında yeni taslakta yer alamayacaktır. Sayın Erdoğan, mart sonunda halen yeni anayasa taslağının sonuna varılmamış ise, AKP tarafından önceden hazırlatılmış anayasa taslağını Anayasa Komisyonu’na taşınacaktır demiştir, son parti grubu toplantısında. Anayasa Komisyonu ise bu tasarıyı hızla görüşecek ve T.B.M.M. onayına sunacaktır. İçinde başkanlık maddesi yazılı olan yeni anayasa taslağının, CHP ve MHP tarafından asla benimsenmeyeceği de şimdiden belli olmuştur. AKP, bir şekilde bu yeni anayasa metnini referanduma götürmek isteyecektir. İsteyecektir ama AKP’nin halen var olan sandalye sayısı 325 olduğundan, referanduma tasarıyı taşımak için gerekli asgari oy olan 330 sayısını bir şekilde bulmaları gerekmektedir. CHP’den ayrılan Adıyaman Milletvekili gibi bazı eklemeleri sağlasalar bile, yeteri kadar güçlü olarak referanduma gidebilecek oy potansiyeline varmaları zora girebilecek gibi görünmektedir. O zaman çözüm nedir ve nerededir? Kanımca durumun nazikliğini Sayın Tayyip Erdoğan hepimizden daha iyi görmektedir. İçerisinde başkanlık maddeleri yazılı tasarıyı referanduma taşıyabilmek için gereken takviye oy potansiyelinin BDP’de olduğunun bilincindedir. Böylece, AKP oylarına eklenecek BDP sandalye sayısı ile referandum oylaması garantiye alınabilecektir. Hatta umulmadık katılımlar sağlanabilirse, belki referandum riskine bile girilmeden oylama ve onay işlemi Meclis’te tamamlanabilecektir. İşte bu nokta da BDP oylarının desteği için sadece BDP Grubu ile konuşmak ve onları ikna etmek yetmeyebileceği düşünülerek, seçilen yeni strateji, İmralı’nın tam desteğini alarak BDP’lilerin oylarını kendi oylarına eklemek arzusudur, kanımca. İmralı görüşmelerinin, sadece seçimler ve referandum öncesi PKK’nın silah bırakması konusunda değil, aynı hızla anayasa oylamasında BDP’nin kesin desteğinin sağlanması amacı ile devamında bence, Sayın Başbakan ısrarlıdır. Sayın Erdoğan’ın bazı BDP milletvekillerini ve hatta uzlaşmacı kimliği ile bilinen Sayın Ahmet Türk’ü dahi sert eleştirmesi, suyu kaynağından ele geçirmek taktiğidir diye düşünmekteyim. Bunun tek adresi de İmralı’dır! Kuşkusuz bu yorum, bendenizi bağlayan bir analizdir. Çok değil, birkaç ay içerisinde bu analizimizin sonucunun gerçekleşeceğine şahsen inanmaktayım. Kıssadan hisse: Bu yazımızın eki de, Padişah III. Mustafa’dan; “Yıkıluptur bu cihan sanma ki bizde düzele / Devlet-i çarh-ı deni verdi kamu müptezele / Şimdi erbab-ı saadette gezen hep hazele / İşimiz kaldı hemen merhamet-i yezele.” (Bu dünya yıkılıyor, bizde düzeleceğini sanma / Alçak felek, devleti bütün alçak kişilerin eline verdi / Şimdi mutluluk yolunda gidenler hep bayağı kişiler / İşimiz Tanrı’nın acımasına kaldı).
Erdal Akalın ( 31. 01. 2013 / Mersin İmece)
Yazar Notu: Bu yazı başka bir yerde yayınlanmaktadır.(Mersin / İmece) ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |