 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|||
|
|
 |
 |
|||
|
Site İçi Arama  
|
Kıpkırmızı Oldum
/**/
Yazar: EFSUN ERKEMEN | Tarih: 19/03/2011 | Saat: 10:13
Dün eski Amerikan Konsolosluğu’nun arka sokağı’ndaki mağazaları ziyaret edip hem biraz lafladım, hem de bir iki parça yeni sezon ürün aldım. Önce Kuzens sonra Yargıcı derken arabamı bıraktığım Cafe Kıpkırmızı’nın önüne geldim. Geçerken tadilatta olduğunu görmüştüm “Bu Ahmet Ekiz ile Şeyhmuz Kurt da rahat duramıyor” diye gülümseyerek geçmiştim. Dönüşte baktım mi Kıpkırmızı’nın önünde dostlar inşaatın içinde çay içiyor. Hemen yanaştım kocaman afişe yazdıkları yazıyı okudum. “Ne yapıyorsunuz?” dedim. “Et restorantı” dediler. Bu arada Kebapçılar ve Lokantacılar odası Başkanı Şefik Aslan da oradaydı. “Oh be” dedim, “memleket kebaptan geçilmiyor, yaşasın! Adana’ya bir et restorantı açılıyor” Bir anda hevesim kursağımda kaldı. Çünkü orası da artık bir aile kebap restorantına dönüşüyordu. Bir kebapçı daha açılırsa ne olur? Ticari olarak daha iyi iş yaparlar inşallah. Ama Adana’ya yeni mekanlar, yeni tatlar getirmesiyle ünlü bu iki ortak da şevkini yitirirse yazık olur. Bu arada Ahmet Ekiz ile biraz sohbet ettik. “Adana’da gezen hanımlar olmazsa sosyal hayat biter” dedi. Tamamen doğru söylüyor. Bakın Ziyapaşa’daki kafelere, Beymen’e, NorthShields’e, Sante’ye, Özsüt’e kadınların oranına şaşarırsınız. Hem de gayet iyi giyimli bakımlı, yemesini içmesini bilen oldukça kalabalık bir kitle var. En küçük kadın grubu 6 kişilik. Bütün buluşmalar Euro günleri kafelerde yapılıyor. Evinde pasta börekle uğraşacağına kafelerde buluşuyorlar hem de herkes kendi hesabını ödediği için kimseye yük olmuyor. Eee peki erkeklerimiz ne yapıyor? Bir kısmı Kurtlar Vadisi, Muhteşem Yüzyıl, Öyle Bir Geçer Zaman ki derken haftanın 4 günü dizi izliyor. Kalan 2 günde çılgın gibi maç izliyor, daha sonraki akşam da maçın yorumlarını takip ediyor. Elbette gezen erkekler de var. Onlar daha çok kebapçılarda buluşuyor, yeni tadlar, yeni mekanlar onlara göre değil, 40 senedir aynı kebapçıya giden isimler var. Kebapçılara karşı değilim ama hergün de kebap yenmez be kardeşim. Bu kadar kırmızı etten Gut olursunuz ama biraz değişiklik yapsanız Very Good olursunuz. Özellikle öğle saatlerinde makarna, Fajita, krep gibi şeyler canımız çektiğinde hadi Kıpkırmızı’ya gidelim diyenler kendine yeni bir yer arayacak. Ben kesinlikle bu habere üzüldüm ve duyar duymaz Kıpkırmızı oldum. Ben hep söylüyorum Adana’ya Gelik, Kaşıbeyaz, Beyti, Tike, Mabeyn gibi güzel et restaurantları da lazım. Bakalım hangi babayiğit bu müjdeyi verecek.  Yazdır ] |
|
|||
 |
 |
 |
 |
||
 |
|
|
|
|
|
05/07/2017