 |
 |
 |
|||
 |
 |
 |
|||
|
|
 |
 |
|||
|
Site İçi Arama  
|
KEŞKE ‘HAYIR’ DİYENLER YANILIYOR OLSA…
/**/
Yazar: MUSTAFA ÇİNKILIÇ | Tarih: 03/10/2010 | Saat: 00:07
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki 07/05/2010 tarih ve 5982 Sayılı Kanun, Anayasa Mahkemesi’nin 07.07.2010 gün ve 49-87 sayılı kısmi iptal kararı sonrasındaki haliyle 12/09/2010 Pazar günü yapılan halkoylaması sonucu kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu referandumda oy kullanması gereken seçmen sayısı 52.051.828 kişi, seçime katılım oranı %73.71. Seçime katılanların % 57,88’si yani 21.787.244 kişi değişikliğe ‘Evet’ dedi. %42,12’si yani 15.856.793 kişi ise değişikliğe ‘Hayır ‘ dedi. 13.382.729 seçmende gerek bilinçli bir protesto ile, gererek ‘Eski tas eski hamam değişen bir şey olmayacak’ diyerek, gerekse yıllardır zaten oy kullanma alışkanlığı edinmemiş olması veya başka nedenlerle referanduma katılmadı. Yani bu anayasa değişikliğine şu yada bu nedenle oy vermeyen toplam seçmen sayısı 29.239.522 kişi olmasına ve bu sayının ‘Evet’ diyen seçmen sayısından fazla olmasına rağmen, oylamanın kabul edilen mantığı gereği Anayasa değişiklikleri yürürlüğe girdi.
Bende bu değişikliğe ‘Hayır’ denmesi gerektiğini savundum. Neden böyle tavır aldığımı uzun, uzun yazmayacağım. Karşı çıkışımım temel noktasını bu sütundan ‘HAYIR İÇİN BAŞKA NEDEN ARAMAYA GEREK VAR MI? ‘ başlıklı yazı ile sizlerle paylaştım. Kaygım ve korkum, yapılan değişikliğin ‘siyasi iktidar denetiminde ve güdümünde bir yargı’ oluşturacağı noktasında toplanıyordu. Bu nedenle, o yazımı ‘En kötü yargı, iktidar denetiminde bir yargıdan daha iyidir. ‘ diye bitirmiştim.
Şimdi; Anayasa değişikliği gerçekleşti. ‘KEŞKE ‘HAYIR’ DİYENLER YANILIYOR OLSA… ‘ diyorum. ‘Hayır’ diyenler, -özelde de ben- yanılmış ve aslında ‘yargıda demokratik bir açılımı’ görememişsek, ‘İyi ki değişiklik oldu. Ben yanılmışım’ der, tüm samimiyetimle özür dilerim. Yine tüm samimiyetimle yanılmış olmayı istiyorum. Yanılmış isem bu benim öngörüsüzlüğüm olur. Eğer yanılmamışsam, yanılmamışsa ‘hayır’ diyenler, o zaman vay halimize, vay ülkenin yurttaşlarının haline…
17 Ekim 2010 da yeni HSYK için seçim yapılacak. Henüz yasası yok. Hükümetin hazırladığı yasa tasarısı bu sürede yasalaşacak. ‘Makulden öte iyi bir yasa olacağı’ nı gazetelerde okumuşsunuzdur. Dilerim öyledir. HSYK’ nın kuruluşu ve işleyişi hakkındaki düzenlemeyi hep beraber izleyeceğiz. Biliyorsunuz, 5982 sayılı Kanunla Anayasaya eklenen Geçici 19 maddesine göre HSYK seçimlerine aday olan hakimler “…propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde öz geçmişlerini bu is için tahsis edilmiş bir internet sitesinde yayımlayabilirler.” Adana seçim çevresini esas alacak olursak 248 Adli, 64 İdari hakim HSYK adayları için oy kullanacak. Propaganda yapılamayan bu seçimde acaba sayın hakimler adayları nasıl tanıyıp oy kullanacak dersiniz? Yine kürsü hakimleri yerine, bakanlık bürokratı hakimlerin aday olabileceklerine ilişkin genelgede yapılacak seçimlerin nasıl bir seçim olacağının ipuçlarını veriyor, aslında. Ama dediğim gibi, dilerim ki kuşkularımızda ve korkularımızda haksız çıkalım. İktidar ‘hayır’ diyenleri yanıltsın. Yanılmış da olsak, daha özgür ve daha demokratik bir ülkede, ne askeriyenin ne sivil vesayetin etkin olmadığı bağımsız bir yargı güvencesinde olmak bizi mutlu eder. Ya yanılmamışsak… Olacakları düşünmek bile istemiyorum. Yazar Notu: Bu yazı başka bir yerde yayınlanmaktadır.(kanalahaber.com)  Yazdır ] |
|
|||
 |
 |
 |
 |
||
 |
|
|
|
|
|
05/07/2017