|
|
Silifke'de Poyraz
/**/
Yazar: FİGEN DORAN | Tarih: 06/07/2010 | Saat: 20:23
Güneyin masum ve sevimli rüzgarlarının estiği küçük bir ilçeydi çocukluğumdaki Silifke. Yaz kış arasıra kuzey doğudan bir rüzgar gelir, hızla bütün kasabayı egemenliği altına alır, yağar kükrer, tozu dumana katar, sövüp sayar sonra da sessizce uzaklaşırdı.Bu yüzden Silifkeliler ''Deli Poyraz'' derlerdi bu rüzgara.Deliydi ya. Ne istediği ne yapmaya çalıştığı hiç anlaşılmazdı. Kuru bir rüzgardı. Saçlarımızı, eteklerimizi dağıttığını, ta Silifke Kalesi'nden topladığı tozu, toprağı ince bir tabaka halinde evlere, eşyalara, çocuklarn saçlarına ve kirpiklerine yaydığını bugün gibi hatırlıyorum. O zamanlar sımsıkı kapanabilen pencere pervazları, kapılar yoktu. Poyrazın Silifke'ye çeke çeke getirdiği tozu, toprağı evlerimizde, dükkanlarımızda, saç diplerimizde misafir etmekten başka çaremiz de yoktu.
Bahçe iplerine serilen ve kararmış tahta mandallara başkaldırmaya her an hazır çamaşırlar poyrazı gördüğünde çılgınca çırpınmaya başlar, aralarında öz be öz Silifke'li olup oyun oynamayı sevenler ipten kurtulur kurtulmaz keklik oyununun figürleriyle bir çöküp bir havalanarak ta uzaklara savrulurlardı.Bazen kızkardeşimin eteğini, bazen okul önlüğümü, bazen de annemin işlemeli, dantelli yastık kılıfını ipteki yerlerinden firar edip, ta sokağın öbür ucunda bir ağacın dalında kirlenmiş ama mutlu ve yorgun bulurdum. .
Kuzeyden bir yerden gelir ya bu rüzgar, laz uşaklarından şakayı ve şakacılığı da öğrenmiş olsalar gerek, olmadık latifelere imza atarlardı. Dar yerlerden mesela iki ev arasından geçerken öyle bir ses çıkarırlardı ki bora, tayfun ya da tornade rüzgarlarının estiğini sanırdık. Bir de hanımların etekleriyle oynamayı severdi bu muzip rüzgar. Hanımlar eteklerinin geniş kısımlarını tutmakta gecikirlerse aşağıdan hızla süzülen poyraz tüm eteği hop diye başa geçiriverirdi. Bir keresinde komşumuzun genç hanımı kocasını uğurlarken tedbirsiz davranmış, başına dolanan eteği yüzünden tombul bacakları tümüyle ortaya çıkmış, bunu gören erkekler ve hanımlar bıyık altından, biz çocuklarsa alenen, kahkahalarla gülmüştük.
Belki de poyraz sayesinde Silifke'de yoğun bir rutubet olmazdı. Damlara serilen salçalar poyraza denk geldiyse iki günde kuruyuverirdi.Zaten poyraz yaşamı engellemezdi. Yine sokaklarda üç tekerlekli bisiklet kasasına oturtulan film afişleri gezdirilir, bu afişlerin tutturulduğu dik paneller rüzgardan sıksık devrilir, ama anında düzeltilip ''Saray Sineması'nda iki film birden'' diye bağıran bir ses yine hanımları gündüz matinesine davet ederdi. Hanımlar evlerinin işlerini acele tamamlayıp rüzgarda saçlarının dağılmasını önlemek için başlarına eşarp bağlar, en dar eteği olan giysilerini giyip çocuklarının da ellerinden tutup sinemada soluğu alırlardı.Vallahi hayat poyrazlı Silifke'de poyraz kadar matraktı. Prof. Dr. Figen Doran
|
|
|
Aşağıdaki formu doldurarak yorumunuzu ekleyebilirsiniz * Doldurulması zorunlu alanlar
|
|
|
|
Yazan: SEYDE SARICALIK | Tarih: 10/07/2011 | Saat: 11:32
Diline kalemine sağlık silifkenin poyrazı anca bu kadar anlatılırdı. Seni seviyorum canım arkadaşım
Yazan: FİGEN DORAN | Tarih: 28/07/2010 | Saat: 13:46
Nuray hanım,
Övgü dolu sözleriniz içn teşekkür ediyorum. Bir gün karşılaşmayı dileyerek selamlarımı gönderiyorum. Dr. Figen Doran
Yazan: NURAY SOMER BOZBEY | Tarih: 17/07/2010 | Saat: 12:58
1969 senesine kadar Silifke’yi tahta kaşıklarla oynanan hareketli folkloru ile tanıyordum sadece…
Yeni mezun bir öğretmen olarak görev yerimi belirleyen kurada Silifke’yi çekince rahmetli genel müdürümüz Müjgan Dericioğlu ‘benim memleketime gidiyorsun, çok seveceğine eminim’ demişti.
Ev bulana kadar ailemle İmren Palas’ta kalmıştık. Otelin veya eski kervansarayın güzel yüzlü, aydın bir Cumhuriyet kadını olan sahibesini çok sevmiştim.
Babam o yılların küçük kasabasında herkesle dost olmuş, kaymakamın da askerliğini yanında yaptığını öğrenince, ‘hocahanımın komutanı da sensin bundan sonra’ diyerek gönül rahatlığı ile beni Silifke’lilere teslim etmişti.
Öğretmenlere saygı duyulan yıllardı. Meslek hayatımın ilk yılında Silifke’de olmaktan çok mutluydum. Kız Enstitüsü o yıllar tepedeydi. Hergün başka bir heyecanla o yokuşu tırmanırdım. Okul çok eski bir binaydı. Sınıfımızın boya ve badanasını, tamiratını şimdi bir kısmı öğretmen olan sevgili öğrencilerimle yapmıştık.
Silifke’nin poyrazı ile ilk kez o tepedeki okulumuzda tanıştım. O zamanlar ev hanımlarına yönelik bir gazete çıkarmaya hazırlanıyorduk. Poyrazın beni adeta arkamdan hızla iterek okula tıktığı o gün gazetemizin adını da koymuştum zihnimde…Poyrazın getirdikleri…..
Bu gün tesadüfen okuduğum yazınız beni o günlere götürdü. Poyrazı öyle güzel anlatmışsınız ki; biran eteklerimin havalandığını, gözlerime kum tanelerinin dolduğunu, arkamdan hızla itildiğimi hissettim sanki.
Kaleminize, yüreğinize sağlık….
Sevgiyle ve sağlıkla kalın..
Nuray Somer Bozbey
( bir Silifke gelini )
Yazan: MEHMET ALİ SULUTAŞ | Tarih: 09/07/2010 | Saat: 00:23
İyi bilirim o poyrazın hırçınlığını. Bucaklı Mahallesi’nin en sonundaki yaşam damından çıkıp ‘Kumluk’ diye bilinen alana geldikten sonra o poyrazın kaldıracıyla ürpertili havalanır, Asarkaya’nın yamaçta asılı duruşundan huylansam da, taş köprünün beri kulağına ulaşır, köprünün batı yönünde yükselen korkuluk duvarın kuytusunda, Karşıyaka’daki Ortaokul’a gider gelirdim, 1950-54 arası. İlkokul beşinci sınıfta da öyleydi, Cumhuriyet ve Sakarya okullarına gidip gelirken. İlk dört yılımızda az etkilenmiştik poyraz burgacından, Bucaklı okulunda...
Silifke’nin poyrazı sadece şarkı ve türküde dillendirilmedi; şiir ve öyküde de yerini aldı. Sözgelimi, İngilizceye de çevirdiğim, benim gibi Gülnar kökenli olan, Silifkeli şair-yazar Ali F. Bilir’in “Üşüyen Sıcak Düşlerim” (*) başlıklı öyküsündeki, “Fırtınanın dağlardan kopup gelen bağırtılı soluğu, pencere camlarında patlıyor ilkin…” diye başlayıp, “Giderek daha da azgınlaşıyor fırtına. Oyunbozan, yaramaz bir çocuk sanki. Ağlayıp sızlıyor, ortada dolaşıyor, taş yağdırarak korku salıyor çevresine. Sesi kısıldığı anda bile, pusuda beklediğini sezdiriyor. Belli ki, oyun istiyor canı. Hangi karanlık gölgenin ardına sinmiş? Loş, buzsu ininde tilki uykusunu dinlendiriyor…” diye devam eden bu çocukluk yıllarını yansıtan koşuksu öykünce.
Silifke Kalesi’nin eteğinde bir damda yaşamış olan şair-yazarımız Ali F. Bilir’in de öyküleştirdiği o “Deli Poyraz” sağladı sağlam kalmamızı belki de... Mersin, 8.7.10 Perşembe
Mehmet Ali Sulutaş, MBA, İktisatçı
Soroslu değil ama has bir Toroslu Yurttaş
Kanada Büyükelçiliği fahrî (muhtarı) temsilcisi
Karabucak Turizm Projesinin Fikri Bilgin’le yaratıcısı
TURAB Kurucu Genel Sekreteri, ilk YİK Bşk Yardımcısı
Mersin Sivil Toplum Birliği Kurucu Başkanı ve Gözlemcisi
Tüm Çeviri İşletmeleri Derneği Kurucu Genel Sekreteri ve bilgesi
‘Migration Ballads’ adlı Ali F. Bilir şiir kitabının İngilizce çevirmeni
‘Düşüncelerin Dansı’, ‘Ana Sütüm Türkçe’, ‘Üçüncü Arka’, ‘Türkçenin Kandilleri’nin yazarı
‘Migration Ballads: A Poet's Journey’ Poet: Ali F. Bilir, Translator: M. Ali Sulutas
plainviewpress.net/gallery2/pages/MigrationBallads.htm
Amazon.com: Migration Ballads-A Poet's Journey (9781891386398): Ali F ...
Pirireis Mah 1125 Sokak No: 5C/15 (Dağıstan Sitesi) Yenişehir, Mersin 33110
(324) 327 4749; (532) 606 5776 www.adanafikirplaformu.org www.demokratmersin.com/
ekemer.com gundemmersin.com/editornews.asp?ID=98 malisulutas@yahoo.com malisulutas@hotmail.com
(*) Ali F. Bilir, “Üşüyen Sıcak Düşlerim”, E Yayınları, İstanbul, 1994 (s. 9)
|
|
|
Aşağıdaki formu doldurarak bu yazıyı önerebilirsiniz. * Doldurulması zorunlu alanlar
|
|
|
|
|
-
What GM's layoffs reveal about the digitalization of the auto industry 16/12/2018 ABD'de otomotiv endüstrisinde yaşanan işten çıkarmalar meslek insanlarından beklenen >>
-
HADİ LAN! SANA MI SORUCAM... 30/09/2017 Sağlık Bakanı açık oy kullandı Uyarılara sert tepki gösterdi KÜFÜR ETTİ...Anayasa
>>
-
BUNU KİM KONUŞTURUYOR? 17/07/2017 SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ OLDUĞU AÇIKÇA BİLİNEN, GAZETE HABERİNDE DAHİ ÖYLE BİLDİRİLEN BUNA KİM, >>
-
CHP'Lİ VEKİL HAKKINDA 'LAİKLİK BİLDİRİSİ' DAĞITTIĞI GEREKÇESİYLE FEZLEKE  05/07/2017 CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı hakkında, geçen yıl
dağıttığı "Laikliği Kazanacağız" >>
-
YALLAH ARABİSTAN'A  01/07/2017 http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/ulkedeki-adaletsizligin-nedenini-acikliyor >>
-
AKP Yöneticisinden Kılıçdaroğlu'na Tekbirli Ölüm Tehdidi  22.06.2017 İzmir Karabağlar Belediyesi AKP'li meclis üyesi Emrullah Kavuz, bir
video yayınlayarak, >>
-
UYUŞTURUCU SATICISI DİYE HEMEN DAMGALADILAR...  23/06/2017 Uyuşturucu satıcısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 'Enayi' dövmeli adam konuştu.
>>
-
ADANA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ŞEHRİN SOKAKLARINDAKİ AKSİYONU EKRANLARA TAŞIYOR: ''MOBESE 01'' YAKINDA NETFLİX'DE...  19/06/2017 Aksiyon ve macera dolu sokaklarıyla ünlü Adana'da
Emniyet Müdürlüğü önemli bir projeye >>
-
DİYANETTEN "Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir" SORUSUNA ŞAŞIRTAN CEVAP  02 Haziran 2017 Cuma Aşağıda ayrıntılarını okuyacağınız haber benim açımdan çok aydınlatıcı oldu. Diyanet >>
Devam >> |
|
|