![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
AK-ŞAKA Gelişmekte Olan Ülkelerde Hükümet Kurmak !..
/**/
Yazar: ERDAL AKALIN | Tarih: 24/06/2015 | Saat: 10:40Gelişmekte Olan Ülkelerde Hükümet Kurmak !.. Yazı başlığımızın öznesi ‘Türkiye’ olarak yazılmamış olsa da, varın siz bunu geniş anlamından çıkararak ‘Türkiye’ olarak anlayınız.. Gelişmekte olan ülkelerde hükümet kurmak çalışmaları, bugüne kadar gördüğümüz ve yaşadıklarımızdan anladığımız gibi sadece iç dinamiklerle olamıyor. Gerek Atlantik ötesi etkileme ve gerekse de AB kökenli yönlendirmeler oluşumu şekillendiriyor. 7 Haziran sonrası karşılaştığımız durum aynen budur! Genel seçim öncesi ülkemizi tekrar onurlandıran (!) Sayın Kemal Derviş, kurulabilecek CHP hükümetinde görev alacağını söyleyerek ufkumuzu yeterince açmıştı zaten. AK-ŞAKA, bu ziyareti ve görev almak heyecanını ABD, İMF ve Dünya Bankası tarafından yeniden görevlendirme yapıldı olarak ve kuşku duymak koşulu ile bir kenara not almıştı. Ancak sandıktan çıkan oy dağılımı henüz bu aşamaya gelinmediğini göstermiştir. Yeni tablo karşısında Kemal Derviş’in ek önerisi AKP ile CHP birlikteliği, yani yeni tabiri ile ‘Büyük Koalisyon’ diyerek medyaya yansıtıldı. Ki, gerek dış ve gerekse iç piyasalar ve sermaye sahipleri bu öneriye sıcak durduklarını üstü kapalı olsa da belirttiler. Örnek olarak sunulan ise Almanya oluyor. Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar arasında yıllar boyu sürdürülen koalisyon örnekleniyor. Eksik olan şeyler, ülkemizde henüz uzlaşma kültürünün o denli gelişmediği ve Sayın Tayyip Erdoğan’ın Anayasal sınırlarla kontrol edilemeyeceği anlaşılan tek adamlık ve otoriter davranışında ısrarlı olmak kararının kırılamayacağının belli olmasıdır. Bu nedenle, AKP ve CHP koalisyonundan değil, Tayyip Erdoğan’a otoritesinin devamı için yardımcı olacak CHP desteğinden söz edilebilir. Şahsen, uzun süredir üyesi olduğum CHP adına bu sorumluluğu kişisel olarak üstlenemeyeceğim kanısındayım! Bu konuyu şimdilik bir paranteze alarak, 2012 yılına dönmek istiyorum. Wikileaks belgeleri, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği kanalı ile merkeze ulaştırılan bir kripto belgesine yer vermişti. Büyükelçi Francis Ricciardone imzalı bu kripto notu, ülkemizde 2015 genel seçimleri sonrası büyük bir dönüşüm olacağını A.B.D. Dışişleri Bakanlığı’na muştu boyutunda bildiriyordu. Şimdi emekli olmuş olan Ricciardone, 2015 genel seçimleri sonrası AKP’nin büyük bir utku ile iktidara geleceğini ve tek başına hükümet kuracağını tahmin etmekte idi. Böylece;
Bu aşamalar için yeni anayasa hazırlanacak ve kısa tutulan metin yaklaşık 10 madde içerecekti. Bu yeni anayasa ile;
Sonunda da; ordu iyice pasifize edilerek yeni bir düzenleme kurulacaktı. Yargının geçerli maddeleri ve sosyal yaşamı düzenleyen kıstaslar dini yönlendirmeler ile yeniden elden geçirilecekti. Cuma günü gene çalışma günü olarak kalmakla beraber, öğle süresinde iki saatlik tatil uygulanacaktı. Anıtkabir müze haline dönüştürülecek, AOÇ yok edilecek ve heykeller (herhalde Atatürk ile ilgili olanlar) kaldırılacak, resmi dairelere sadece mevcut cumhurbaşkanı resmi konacaktı. Okullar cemaate bırakılacak (TÜRGEV’in yükselişine dikkatinizi çekerim !), okullar da Arapça öğretilecek ve Kur’an zorunlu ders olacaktı (*). Kadınların başına gelecek kısıtlamaları teker teker yazmıyorum. Bazı komşu ülkeleri anımsamak yeterlidir, oluşabilecek benzerlik yönünden! Türkiye dışındaki ülkeler adına ‘hayırlara vesile olacak’ bu projenin gelişemeyeceğini, Türk seçmeni genel seçim sonuçları ile bize gösterdiler. Şimdi ise; CHP, MHP ve HDP bize gerçekten hayırlara vesile olacak bir koalisyon müjdesini vermekle yükümlüdürler. Seçmen bu talimatı vererek yeni milletvekillerini T.B.M.M.’ne göndermektedir!.. (*): (Kaynak; Dursun Güzel, Yeni Vatan Turkish Newspaper, 05.07. 2012). ******
Şimdi bir de Derviş ve kuşun hikayesini aktaralım da her şey yerli yerine otursun !.. Bir gün, yaralı bir kuş
Hz. Süleyman'a gelerek kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz.
Süleyman dervişi hemen huzuruna çağırtır ve ona sorar; “Bu kuş senden
şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini şöyle
savunur: “Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına
kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek
üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada
kanadı kırıldı”
Ancak bu emre Kuş itiraz eder: “Efendim, sakın böyle bir şey yaptırmayın!” diyerek öne atılır.
***
*** Genel seçimler bitti. Şimdi ortada hükümet kurmak için yoğun çalışmalar var, tabii kapalı kapılar arkasında. Her birimiz kendimizce birer formül yaratıyoruz, çözüm adına! Yukarıda söylediğimizi şimdi daha açık bir biçimde tekrarlayalım:Sayın Liderler; Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş ve Eş Başkan Figen Hanım; Öncelikle yukarıda sunduğum fıkrayı iki defa okuyunuz. Kıssadan hisse çıkararak yolunuzu öylece seçiniz. Yazar Notu: Bu yazı başka bir yerde yayınlanmaktadır.(Mersin İmece) ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |