|
|
OY ÇALINMASINI KESİN OLARAK NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
/**/
Yazar: ALİ DEMİRSOY | Tarih: 22/05/2015 | Saat: 22:20
“Temiz bir demokratik sistem için”
Türkiye Cumhuriyeti kurulalıdan bu yana üzerine gölge düşmemiş bir seçim görülmedi. Bunların bir kısmı doğru bir kısmı çarpıtma da olabilir. Oy kaçırma, çalma, yanlış sayma ve benzeri her türlü oyun, münferit (birilerinin işgüzarlığı ile) de olabilir o anda yönetime egemen olan partinin organizasyonu ile de olabilir. Her ne kadar Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin adil yapılmasını sağlamak için bulunuyorsa da bunu yeterince başaramadığını defalarca bir yerlere atılmış, bir yerlerde değiştirilmiş oy torbalarından anlıyoruz. Bunun sadece bizim ülkemize özgü olmadığı, dünyanın birçok demokratik ülkesinde bile bu çarpıklığın ve sahtekârlıkların yapıldığını defalarca okuyoruz.
Ben, 70 yıllık yaşamım boyunca bu ülkede yapılan seçimlerdeki oyunları basından okuyarak ülkem adına hep üzüldüm. Buna kökten bir çare bulunması gerekiyordu. Aşağıdaki önerim, oy verme işleminde, sahtekârlıkların her çeşidini kesin önleyecek gibi gözüküyor hem de oy verme ve sayma işleminin gizliliğine ve tarafsızlığına gölge düşürmeden.
Eğer Yüksek Seçim Kurulu bu tarafsızlığı gerçekten kesin olarak yerine getirmek istiyorsa, yönetimdeki partiler de dâhil olmak üzere partilerin hepsi bu öneriyi ciddiye alıp uygulamak istiyorlarsa, buyurun, size yıllarca çözülemeyen oy hırsızlığını kesin önleme önerim:
Türkiye’de yaklaşık 200.000 (30 Mart seçimlerinde 194 bin 310) sandık var. O zaman her parti bir defaya mahsus yaptırmak kaydıyla, daha sonra kendi merkezinde sürekli koruyacağı 1’den 200.000’e kadar sayı kazınmış, 200.000 damga bulunduracaktır. Yani her damganın farklı bir numarası olacaktır. Bu damgalar parti merkezinde tamamen rastgele seçilmiş olarak mühürlü torbaların içine konacak ve seçim günü sandığın parti gözcüsü tarafından, seçim tutanağına geçecek biçimde numarası kayıt altına alınacaktır.
Oy pusulaları bugünküne benzer düzende basılacak; ancak arka taraflarına öndeki sıralamaya uyumlu olarak yuvarlak halka içinde damga vurma yerleri basılacaktır. Oy pusulası seçmene verilirken parti ya da partilerin temsilcileri kendilerine ayrılmış bu yerlere ellerinde Türkiye genelinde sadece o sandığı mahsus olan sayıyı taşıyan ve sadece o gün mühürlü torbadan çıkan mühürle o anda oy pusulasını herhangi bir özel işaretlenmeye mahal vermeyecek biçimde kendilerine ayrılmış yerde mühürleyecektir.
Bu mühürleme kuralı partiler için zorunlu olmayacaktır. İsteyen parti bu hakkını kullanabilecektir. Ancak bir sandık başına mühür gitmiş ise o sandığın oylarının geçerli olması için damganın (damgaların) basılması gerekecektir. Bu, bir parti de olabilir 5 parti de olabilir. Herhangi bir işaretlenmeye neden olmamak için, oy pusulasının arkasındaki damgaya ayrılmış halkalar öndeki sıralamanın aynısı olacaktır. Damga kullanma hakkı sadece bir önceki mecliste milletvekili bulunduran partilere verilecektir. Damgalar yapılınca, kâğıt üzerindeki kopyasının biri ilgili parti merkezinde biri Yüksek Seçim Kurulu’nda bir tanesi de noterlikte kayıt altına alınacak; benzerinin yapılması önlenecektir.
Bu durumda örneğin Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’nin Yuva Köyü’ndeki sandıkta A partisinin örneğin 5131, B partisinin 154, C partisinin 50325 numaralı damgaları ile oy pusulasının güvenirliği kayıt altına alanmış olacaktır. Hiç kimse daha önce bu pusulayı hazırlayamayacağı gibi, daha sonra da bir yenisini düzenleyemeyecektir.
Hiç kimse hangi sandıkta hangi numarayı taşıyan damganın kullanılacağını bilemeyeceği için, o anda bu kadar çok sayıda damgayı hiç kimse yanında bulunduramayacağı için, daha önce evet basılmış o pusulalarının yandaşlara dağıtılmasının hiçbir anlamı kalmayacaktır. Bu yöntem sandık başındaki dalaverelerin tümünü bir çırpıda önleyecektir.
Ancak sandık başına gelinceye kadar yapılan dalaverelerin önlenmesi nasıl olacaktır? Örneğin bir insanı birkaç sandığa yazma; başka yerde birden çok oy kullandırma gibi. Bunun önlenmesi de mümkün, bir defaya mahsus biraz pahalı olabilir. Öyle ki: Hepimizin TC kimlik numarası olan bir dijital kimliğimiz (nüfus kâğıdımız) var. Özellikle lokantalarda seyyar post makineleri banka işlemlerinin tümünü aynı anda yapabilmektedir. Seçim sandığının yanında bulunan özel post makinasına oy kullanırken sokup, o anda kimlik numaramızı YÜKSEK SEÇİM KURULU’nun merkezdeki seçmeye yetkili olanların bankasıyla anında karşılaştırıp, aynı kimlik numarası ile bir başka oy kullanılmış ise o kişiye oy kullandırılmaz, oy kullanma hakkı askıya alınır ve gerekli işlemin yapılmasına girişilir. Bu post makinasının bir cep telefonu aracılığıyla merkeze bağlanması da sağlanabilir. Eğer bu yöntem uygulanabilirse, bir kişinin illa daha önce tespit edilmiş bir sandıkta oy kullanması da gerekmeyebilir. Seçim günü istediği sandıkta da oyunu bu elektronik kimlik kartı ile kullanabilir.
Eğer demokrasiden kasıt gerçekten dürüstlük ve tarafsızlık anlaşılıyorsa, bir defa yapılacak küçük bir harcama ile yılların bu ayıbından kurtulabiliriz. Böyle bir önerinin dikkate alınıp alınmaması partilerimizin demokrasiden ve seçim namusundan ne anlayıp ne almadıklarının da bir teyidi olacaktır.
Prof. Dr. Ali Demirsoy
|
|
|
Aşağıdaki formu doldurarak yorumunuzu ekleyebilirsiniz * Doldurulması zorunlu alanlar
|
|
|
|
Yazan: İSMET AYDEMİR | Tarih: 24/05/2015 | Saat: 01:02
Beklemeyelim, Davranalım
Şapka düşmüş, kel görünmüştür.
Don düşmüş, göt görünmüştür.
Kırkharamiler at değiştirme veya kan tazeleme gereğini görmüştür.
Eğer;
gerek fırka başkanlarını,
gerekse milletvekili adaylarını,
tüm fırkalarda, bütün fırka üyelerince seçmeli olarak belirlenemiyorsa,
dar bölgeli, çift kademeli seçim ve fırkalar yasası çıkmamışsa,
bunun için bir yasal zorunluluk ve olanak yoksa,
sözde bir halk yönetimi için, sözde bir seçim demektir, kırkharamilerin değermenlerine su taşımakta yarıştır.
Dalan 22 aralık 2010 da demiştir ki:
-ANAP ın kuruluş paralarının yarısını ben türkiyedeki iş adamlarından topladım, anapıın kuruluş paralarının diğer yarısını turgut özal amerikadaki yahudilerden getirdi. Seçimlerde çok para harcadık, çok uğraştık, ama ancak yüzde ondört civarında oy alabildik. Yüksek seçim kurulunda hile yapıldı ve seçim sonuçlarında anap yüzde 34 oyla birinci parti olarak ilan edildi.
2007 seçimlerinde ise ysk dan bir memur, seçim akşamı kanal türkde açıkladı:
-Bugünkü seçimlerde 7 milyon sahte oy kullanıldı.
Sabahleyin ise abd ankara büyükelçisi ysk ı ziyaret etti.
YSKdan bir memurun seçimlerde hile yapılarak 7 milyon oy kullanıldığını türk milletine ihbar etmesine rağmen,
chp genel başkanı rockefellerden bursla okuyan baykal tepkisini ortaya koydu:
-Halk bize muhalefet görevi verdi, demiştir.
Ortalıkda iple dolaşan ipsiz bahçeli ise bu ihbarı duymadı.
1957 seçimlerinde, şimdi halen yaşayan bir kadın;
seçim odasında yanyana bulunan chp nin ve dp nin seçim çuvallarından,
chp nin çuvalından bir tomar oy alarak kuşağına sokmuş,
eve gelirken,
ayak yoluna gitmiş ve bu oyların üstüne işediğini bize söylemiştir.
Günümüz dünyasında,
tüm halkların yönetimini para ve silah zoruyla ellerine geçirmiş olan kırkharamiler,
üç kağıt oynuna uygun olarak, her ülkede halk yönetimi adlı bir tezgah kurmuşlardır.
Tezgahlarının ayakları, yalan dolan, iftira, cinayet ve soygundur.
Halkların gözlerini boyamak için ortaya sürdükleri oyunculara siyasetci denir.
Bunlar onlara ezberletilenleri, karşılarına konan yazıya göre konuşurlar. Ne anlama geldiğini dahi anlamazlar.
Tek dişi kalmış canavar olarak tanımlanan batı örf ve adetlerinde siyasetci demek;
gerçek amacını gizleyerek,
sürekli konuşabilen yetenekde kişi demektir.
Bizim köyde korkudan yalan söyleyen çocuğa,
'bu büyüyünce siyasetci olur', diye uyarıda bulunulurdu.
Diğer yandan ise:
Bir arabanın sürülmesinde, ehliyeti olan kişiyle, ehliyeti olmayan kişi aynı söz hakkına sahib olabilir mi?
Para için bacaklarını açmak zorunda kalan bir kadınla,
kömür, makarna için oy vermek zorunda kalan kişilerin verdikleri oyla,
bu yazıyı okuyan sevgili okurların, seçimde vereceği oy, aynı değerde ise,
goy gitsin o seçime de öyle halk yönetimine de.
Tevrat, orta asya öğretilerinden olan kabalaya göre dörtbin beş yüz yıl kadar önce yahudilerce derlenmiş.
Bu öğretide, kıralın kölelik düzenine karşı baş kaldırı şekli, işi bırakmaktır. Yani köleler, işi bırakarak mısırdan kaçmışlardır.
Gerek anadoluda, gerekse tüm ülkelerde, yelkensiz geminin bütününde, gerçek bir halk yönetimi için, bin yıllardır süren kölelik düzenlerinin değişmesi için, tüm halkların aydınları, sanatcıları kolları sıvamalıdır.
Türk Örf ve Adetlerine göre ‘Zorla güzellik olmayacağına göre, iş başa düşmüştür.
‘Kara gündür, gelir geçer’ demiş ahmet arif sinop ceza evinde. Şahane bir sahilde, zindanı yaşarken.
Düşmanlar ipleriyle bağlanacaktır:
Her ülkede kurulacak fırkanın hedefi;
dünyada hiç istisnasız kesin silahsızlanma,
herkese ev barınak,
yeme içme,
giyim kuşam,
sağlık ve eğitim ücretsiz olacaktır.
Üretime ve güzel sanatlara yönelik tabii bilimlere dayalı bir eğitim düzeni olacaktır. Tüm dillerden, öldürmek sözü silinecektir.
Nefsi müdafa haricinde cana kıyılamıyacaktır.
Kısacası,
Yelkensiz Gemi, Türkistandan ibaret olacaktır.
Camilerde, sinagoglarda, kiliselerde toplumu korkutup uyutmak için kullanılan meditasyon yöntemleri, toplumu bilgilendirerek, yüreklendirerek büyük oyun için hazırlanacaktır:
Firavunların da, kızlarının da ellerine kazma kürek tevrata uygun olarak verilecek, tüm çöllerde barış ormanları kurdurulacaktır. Akşam sabah birer saat davul zurna kemençe gibi müzik aletleri eşliğinde oynayacaklar, yedikleri önlerinde, yiyemedikleri arkalarında olacak.
50 yüz yıl içinde tüm dünya yemyeşil olacak, insanlığın beş bin yıllık savaşlarla, barbarlıklarla, yoksulluklarla dolu geçmişi bir kabus gibi geride kalacaktır.
Hemde oynaya, oynaya.
Cin şişeden çıkmıştır. Artık bilgi hapis edilemeyecktir.
Bundan dolayıdır ki; seçim günü sokaklarda davul zurna eşliğinde oynayarak, böyle bir seçime katılmayalım, kırkharamilerin orta oyunlarında yardımcı oyuncuyu oynamayalım. Biline
|
|
|
Aşağıdaki formu doldurarak bu yazıyı önerebilirsiniz. * Doldurulması zorunlu alanlar
|
|
|
|
|
-
What GM's layoffs reveal about the digitalization of the auto industry 16/12/2018 ABD'de otomotiv endüstrisinde yaşanan işten çıkarmalar meslek insanlarından beklenen >>
-
HADİ LAN! SANA MI SORUCAM... 30/09/2017 Sağlık Bakanı açık oy kullandı Uyarılara sert tepki gösterdi KÜFÜR ETTİ...Anayasa
>>
-
BUNU KİM KONUŞTURUYOR? 17/07/2017 SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ OLDUĞU AÇIKÇA BİLİNEN, GAZETE HABERİNDE DAHİ ÖYLE BİLDİRİLEN BUNA KİM, >>
-
CHP'Lİ VEKİL HAKKINDA 'LAİKLİK BİLDİRİSİ' DAĞITTIĞI GEREKÇESİYLE FEZLEKE  05/07/2017 CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı hakkında, geçen yıl
dağıttığı "Laikliği Kazanacağız" >>
-
YALLAH ARABİSTAN'A  01/07/2017 http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/ulkedeki-adaletsizligin-nedenini-acikliyor >>
-
AKP Yöneticisinden Kılıçdaroğlu'na Tekbirli Ölüm Tehdidi  22.06.2017 İzmir Karabağlar Belediyesi AKP'li meclis üyesi Emrullah Kavuz, bir
video yayınlayarak, >>
-
UYUŞTURUCU SATICISI DİYE HEMEN DAMGALADILAR...  23/06/2017 Uyuşturucu satıcısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 'Enayi' dövmeli adam konuştu.
>>
-
ADANA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ŞEHRİN SOKAKLARINDAKİ AKSİYONU EKRANLARA TAŞIYOR: ''MOBESE 01'' YAKINDA NETFLİX'DE...  19/06/2017 Aksiyon ve macera dolu sokaklarıyla ünlü Adana'da
Emniyet Müdürlüğü önemli bir projeye >>
-
DİYANETTEN "Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir" SORUSUNA ŞAŞIRTAN CEVAP  02 Haziran 2017 Cuma Aşağıda ayrıntılarını okuyacağınız haber benim açımdan çok aydınlatıcı oldu. Diyanet >>
Devam >> |
|
|