![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
DOKTORUN KÖŞESİ DENİZ KENARI İLİN, DENİZE HASRET İLÇESİ
/**/
Yazar: ÖZCAN YILMAZ | Tarih: 15/03/2009 | Saat: 16:356 yıllık Tıp eğitimini tamamlayan çiçeği burnunda doktor, yapacağı zorunlu hizmet için evraklarını hızla tamamlamış, on gün içinde yapılan kuraya da katılmıştı. Ankara'da büyük bir kamu kuruluşunun salonunda 1000 kişi içinde kurasını çektiğinde heyecandan bayılacak gibiydi. Şanslı sayılacak bir kura çekmişti. Görev yapacağı yer Karadenizin şirin bir ilinin modern bir ilçesinde sağlık merkeziydi. Tayin emri tebliğ edildiğinde bavulu çoktan hazırdı. Otobüste yolculuğu sırasında çalışacağı ilçeyi sorduğunda, herkes çok güzel bir ilçeye gittiğini, şanslı bir kura olduğunu söylemekteydi. Gideceği ilçe ile il arası sürekli minübüs çalıştığı haberi onu oldukça sevindirmişti. Demek ki ulaşım sorunu yoktu. Uzun bir otobüs yolculuğu sonrası terminalde çalışacağı ilçe minübüs yazıhanesini sorduğunda aldığı cevap, ilçe minübüslerinin stad yanında olduğu idi. Taksiye binip stad yanına minübüs hattına gitti. Yazıhaneye girip bir bilet istediğinde, bilet kalmadığı söylendiğinde diğer arabadan bilet verin dediğinde, kendisine bu son minübüs, başka yok, burada sabah ilçeden gelen minübüs öğleden sonra tekrar ilçeye döner denilince başından kaynar sular dökülür gibi oldu. Doktor olduğunu, ilçeye yeni tayin edildiğini söyledi. Bunun üzerine en arka sıra dörtlenerek kendisine bir yer ayrıldı. İl ilçe arası 120 kilometre diyerek, birbuçuk saat sonra varacağını hesap ediyordu. Minübüs yolculuğunun ilk 15 kilometresi düz yolda ilerlerken aklına kesesine uygun bir kaplumbağa araba alıp hafta sonları İle deniz kenarına gelme planları yapıyordi ki, o anda inişli çıkışlı, virajlı bir güzergaha girildiğinde Dağlar dağlar şarkısının çalındığını duyar gibiydi. İlçe sınırlarına vardıklarında yaklaşık 4 saatlik bir süre geçmişti. Şöförün, doktor beğ aha şurası hastane dediğinde, virajlarda dönmekten midesi perişan, başı fır fır dönmekteydi. İlçenin ortasından geçen ırmak ve etrafındaki ışıklar gecenin karanlığında kendisine sanki İstanbuldaymış hissi uyandırmıştı. Sağlık merkezine ulaşıp, oradaki nöbetçi personelle kısa bir tanışma sonrası, kendisine Atatürk Tepesine çıkma ve ilçeyi tepeden seyretme önerisine çok sevindi. Tepeden akşamın ışıkları ve akan suyun sesi ,görüntüsü onu birazcık ta olsa rahatlatmış, yorgunluğunu unutturmuştu. Sabah uyandığında ilk iş olarak gündüz gözüyle Atatürk Tepesinden ilçeyi seyretmek istedi. Tepe denilen yer yaklaşık on metre yüksekliğinde toprak parçası idi. Tepeye çıktığında gördüğü manzara onu hayal kırıklığına uğrattı. İlçe,etrafı dağlarla çevrili, bir çanağın tabanına yerleşmiş gibiydi. O akşam gördüğü nehir değil bir dereydi. Bir an kendisini yarı açık cezaevinde gibi hissetti. Ben nereye geldim derken, artık DENİZ KENARI İLİN , DENİZE HASRETİ İLÇESİNDE olduğunu kabullenmek zorundaydı. ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |