![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
Ah bir Tramvayımız olsa idi, ne de yakışırdı Anadolu'muza
/**/
Yazar: GÜRKAN DOGRU | Tarih: 17/01/2009 | Saat: 13:25Prof. Dr. Cengiz YETİŞ’in, Adana Fikir Platformu’nda 02/12/2008 tarihinde yayınlanmış (http://www.adanafikirplatformu.org/admin/makale.php?id=234 ) “ADANA RAYLI SİSTEM VE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ” başlıklı ve özenle yazılmış haberini büyük bir titizlikle okudum ve okuduklarımdan anladıklarımı aktarmak istiyorum. Bir belediye başkanının kamu yararını gözetmediğini, hatta hiçe saydığını düşündüğüm bakışını hayretler içerisinde gözlemledim. Bütün kurumlar büyük bir iş birliği ile çalışarak bu projeyi hayata geçirebilecekken, bir başkan anlamsız, açık olmayan, anlaşılamayan yaklaşımlarıyla bir yerlerden zaman kazanmaya çalışıyor. Sonunda da bir gün yapılan bir toplantıya Sayın Prof. Yetiş de çağrılıyor ve ne olduğu belli olmayan bir "İngiliz" bu şirketin başında ve bu projenin olmayacağı konusundaki kararı hocamıza bildiriyor. Daha önceden alınmış olan bir kararı. Evvela sormak lazım Neden Belediye bu işe sıcak bakmıyor, bu iş kimlerin çıkarına ters? Başta belediye başkanı olmak üzere, sebebi varsa, ilgililer neden açıklamıyor,? Bu proje hayata geçmek üzereyken 5 adet körüklü otobüs neden satın alınıyor? Bunun gibi pek çok soru daha gayet kolay sorulabilir. Yalnız şüphe götürmez cevap açıktır, bu iş birilerinin başta da Belediye Başkanının çıkarlarına bir hayli ters düştü ve proje hayata geçirilmedi, geçirilmekte istenmedi. Sonra aradan yıllar geçti, aynı belediye başkanı Adana'nın gelişmekte olan (isteyerek değil, mecburen) kuzeyine yine, yarı metro yarı banliyö bir hat yapmak istedi. Bu proje öyle bir hazırlandı ki proje daha bitmeden yarısına gelindiğinde para bitti. Yabancı kaynaklardan kredi alındı fakat o da yetmedi. Proje yine yarım kaldı, şimdi de her şey çürümekte. Bence bunlar yalnızca affedilmeyecek proje yanlışlıklarından da ileri gelmiyor, bu hatalar böyle yapılmak isteniyor, yani hata yaparsan yükümlülüğü yok ki, Bir gün biri geldi dedi ki "Ne oldu burada Sayın Başkanım?" Cevap, "Sayın bakanım Projede yanlışlık oldu paramız kalmadı, durdurmak zorunda kaldık". İşte cevap hepsi bu kadar. En iyi haliyle belki bir dava açılır, aradan vakit geçer, sonra zaman aşımı, arkasına hemen devam kararı. Yani bu yanlışlıkların anlamı devam et. Bir diğer taraftan ben mühendislerimizin bu kadar muhakeme yapamayacak şekilde eksik eğitimli olduklarını da düşünmüyorum. Örneğin Adana'nın kuzeyine Fuar Alanına giderken hemen sağ tarafta görürüsünüz, geniş bir arazi üzeride banliyö vagonlarını ve belki de metroların kendilerini de. Ortada hali hazırda bir hat yok ama, makineler çoktan satın alınmış. Her vatandaş bunları görünce mutlaka soruyor "Hat bitmeden 'Neden' metrolar satın alınmış olabilir ki?" Arkasına kızgınlıkla karışık bir alaylı gülümseme, bir yerden bir cevap. "Sence Neden???" Bence, Hocam üzülmesin; o proje başlasaydı da yine de bitirilmezdi!... Yanlış hesapladık deyip parayı köprü ve viyadük kurarak bitirirlerdi. Bu kadar şey yazdım benim fikrime göre nacizane çözümüme de azıcık değineyim. Bu nasıl çözülebilir? Öncelikle bu yönetim değişecek, uğrattıkları zararın bedeli ödenecek ve sonrasında gerçekten ülkesini seven, idealist, yüzleşebilmekten korkmayan insanlar iş başına gelecekler. Bu işler bir kere ayakları yere sağlam basan ve ülke çıkarlarını her daim ilk planda tutan, bunu almış olduğu eğitimle, bilimle yoğurup harmanlayan, iş yapabilen insanların harcıdır. Bunun için de olmazsa olmaz Türkiye'nin çok ciddi eğitim reformlarına ihtiyacı vardır. Zira bilen insan güçlüdür, ayakları yerde sağlamdır, bilen insan cesurdur, o korksa yüzleşmekten asla kaçınmaz, bilen insan İdealisttir. Eğitimi gerçekten iyi özümseyip anlamak gerek, her şeyin başı ve en önce çözmemiz gereken sorun Eğitim sorunudur. ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |