![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
MATEMATİK OLMADAN ŞİİR, MÜZİK VE RESİM OLABİLİR Mİ?
/**/
Yazar: MEHMET ALTIOK | Tarih: 22/11/2013 | Saat: 17:57Matematik olmadan şiir, müzik ve resim olabilir mi? Şimdiki Y kuşağını bilemem ama bizim dönemlerde öğrenciler matematik derslerine hep soğuk, katı, mekanik bir ders olarak bakarlardı. Matematik öğretimi hep zor öğrenilen ve ne dediğini kimsenin pek kavrayamadığı, ucube kurallar toplamı olarak anlaşılırdı. Yıllar geçip meslek hayatımın olgunluk dönemlerine doğru yol aldıkça hep bunun tersi bir olgu ile karşılaştığımı fark ettim. Doğadaki her varlığın ve olayların hep bir matematiksel ifade ile izah edilmeye çalışıldığını ve bunun insan olmak yolculuğunun bir parçası olduğunu anladım. Şeyleri izah etmek isteniyorsa bir matematiksel ifadeye, prensibe ya da sayısal ilişkilere ihtiyaç olduğunu fark ettim. Dijital dünyadan bahsetmiyorum. Bilgisayar programlarıyla sayısal dizilere dönüştürülen varlıkları kastetmiyorum. Matematik ifadelerinin güzelliğinden ve insan aklının ulaşmak için çabaladığı sonsuz düşünce gücünü anlatmaya çalışıyorum. Şiir yazmaya çalışırken şairin kelimelerde oluşturduğu anlam ve ahengi, resim çizen ressamın renk ve hareketlerdeki deseni, bir müzisyenin yarattığı müzik parçasındaki uyumu düşünelim. Bu sanatsal duygular matematik ile kavranmaya çalışılmalıdır. Şairin, ressamın ve müzisyenin teknik anlamda matematiğe ihtiyacı olduğunu söylemiyorum. Kısaca, sanatçının eserini yaratabilmesi için matematiksel düşünce gücüne ve sistematiğine ihtiyacı olduğunu ifade ediyorum. Sanatın farklı dallarıyla, matematiğin sistematik düşünce yapısı arasındaki bu ilişkilendirmenin insan zekasının bir ürünü olduğu aşikardır. Zaten, insan olma yolculuğunun temel felsefesi de budur. Konuşmak, görmek ve düşünmek gibi; daha birçok algı sistemlerini kullanarak, insan olmak yolculuğunda ilerliyoruz. On binleri aşan yıllarda gelişen ve her geçen gün devasa boyutlara oluşan kültüre, felsefi birikime, zekanın yönettiği düşünce sistematiğine ulaşıyoruz. İnsanlığın ortak mirası denilen bu olgunun temelinde, matematiksel düşünce sistematiğinin gelişmesi temel olmaktadır. Bir ressam nasıl resim çizmektedir? İşin maddi gerçekliğini düşündüğünüzde ressam, bir düzlemsel yüzeye farklı dalga boylarında ışık saçan yüzeyler yaparak, renkler ve gölgeler ahengi oluşturmaktadır. Oraya baktığınızda sahip olduğumuz zeka ve kültürel birikimimiz ile bir şeyler hissediyoruz. Bir müzisyenin icra ettiği müzik parçasını düşünelim. Bir takım ses dalgaları belirli bir düzende kulağımıza ulaşıp beyin tarafından algılandığında yine sahip olduğumuz kültürel birikim ile birçok şey hissediyoruz. Bir şairin dizeleri bizim için sadece sıralanmış anlamsız kelimeler olmayıp, bir duygu yüklüdür ve ancak insan zekasının oluşturduğu kültürel birikimle anlamlı durumdadır. Sanatın diğer dallarında da benzer olgular vardır: heykelde, mimaride, tiyatroda, vb., gibi. Dolayısıyla insan zekasının bu muhteşem kültür birikiminin; yani resim, müzik ve şiirin ortak bir özelliği var ki ben buna matematiksel düşünce gücü veya sistematiği diyorum. Resim, müzik ya da şiir yaratırken renklere, seslere, sözcüklere ihtiyaç var iken, matematik sadece düşünce gücü ile icra edilir. Çünkü onların özü ve güzelliğidir. İnsan zekasının birikimi ile kavradığı gerçekliktir... Bu nedenle matematik olmadan resim, müzik ve şiir olamaz, ne dersiniz? ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |