![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
ÇEŞNİ SENİN NEYİNE?
/**/
Yazar: VELİ BİLİCİ | Tarih: 12/01/2012 | Saat: 13:11
Çeşni Senin Neyine? Mobbing, Mobbing… Çeşni, yıl önemli bir yıl, ay ise dolun ayı. Biz o sıralar ayın çekim alanında ve yazma sevdasındaydık. Meslektaşım Şişik Bey’in il merkezinde yayınlanan mahalli gazetelerde “ÇEŞNİ” başlığı altında köşe yazısı yayınlamak için izin almayı hedefleyen yazısı, şefimizden öteye gidememişti. Onay mercine ulaşamamıştı. Has, benim “Nokta Nokta” başlığı altında yazmak istediğim köşe yazısı için beklediğim izin onayının akıbeti de Çeşni’den farklı değildi. Çeşni, çeşni… Biz, o tarihlerde hep dilimizden çekiyorduk eziyetin, işkencenin ve de şiddetin en büyüğünü… Hatırladığım kadarıyla işkence ve şiddet suç değildi bugünkü kadar. Mobbing; hiç yoktu gündemde, çoğunluğun haberi de yoktu… STK’lar da şiddet ve işkenceye maruz kalanlara pek o kadar ilgi ve alaka göstermiyorlardı. Ve biz o zaman hep “ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur” adlı bir şarkının esaretindeydik… Mobbing, mobbing… Bu şarkıyı dil ile tekrar, kalp ile ikrar ediyorduk gün boyu… Mobbing, mobbing… Büyük şeften de solo olarak dinliyorduk zaman zaman günaşırı da olsa… Solo olarak söylüyordu bazen mobbing, mobbing… Biz ise koro olarak dinliyorduk muhteremi... mobbing, mobbing. “Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.” Mobbing, mobbing. Mahalli yayın organlarında yazı yazma hayalimiz suya düşmüştü. Çeşni kelimesine takılıp kalmıştı şefimiz, bihaberdi çeşni kelimesinden. Sorularını da gülümseyerek geçiştiriyorduk… Ah Şişik ah ! Çeşni senin neyine?… Mobbing, mobbing… Aradan onca yıl geçti. Elimde Temel Cingöz Lisesi Edebiyat Öğretmeni Beytullah OĞUZ Bey’in silahşörleri, pardon kalemşörleri / öğrencileri tarafından, kaleme alınıp yayına hazırlanan ve Haziran 2011 tarihinde yayınlanan “ÇEŞNİ” adlı kitabı okuduğumda Beytullah OĞUZ Bey ve sevgili öğrencilerinin eserlerinin okuyucuyu kendilerine hayran bırakırken yıllar öncesine götürdü beni… Çeşni’ye… Sayın Beytullah OĞUZ öğretmenim ve Sevgili öğrencilerinin bizden daha özgür ve yazılarını kitaplaştıracak kadar hür olduklarını görmek… Okul müdürü Sayın İbrahim GEÇİOĞLU’nun edebiyata önem veren, yeni ürünlerin ortaya çıkmasına destek olan demokratik bir yönetim örneği sergilemesi ve fırsatlar sunması ne güzel bir bahtiyarlıktır. Yönetici ve şeflerinin onlara sağladığı fırsatları görmek, tatmak ne büyük zevktir… Her şeye rağmen, şefimize rağmen biz kararlıydık yazılarımız yayınlanıyordu matbaa boyaları kokuları arasında… Tek bir şey değişmişti o da; “ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur” şarkısının yerine, dilimize merhum Cem Karaca’nın; “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Adlı şarkısı yerleşmişti dilimize. Dilimize diyorum ama aslında gözümüze desek daha doğru olur. Biz, Sayın Şişik’le gözümüzle de söylüyorduk bu şarkıyı o zamanlar, gözümüzle… Dile ne gerek var kalben anlaşanlar arasında?… Göz göze bakışarak… Çeşni, çeşni… “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne zaman bu şarkıyı duysam seni alkışlamadan, rahmetle anıyorum. Sayın, Karaca’yı. “Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur” şarkısının solo ustasını ise mobbing, mobbing… Çeşni, çeşni… Veli BİLİCİ ![]() |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |