Bebek Mamaların da Sadece Kurşun mu Var? |
FİGEN DORAN |
28/07/2010
|
Sayın Çapar Kanat,
Yazınız için teşekkürler. Bebek mamaları konusu şüphesiz çok çok önemli. Lütfen bunu her yerde işleyin, yazın. Bir doktor olarak bu konuyu ele aldığınız için çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. Sabırsızlıkla sdiğer gıda maddeleri konusunu da yazmanızı bekliyorum. Mesela kutu sütlerinde ne varmış? Hazır yoğurtlarda ,tereyağlarında,peynirlerde...Selamlar. Prof. Dr. Figen Doran
|
YAZLIK VE YAYLA MAHKUMU GENÇLER |
MUSTAFA CEYHUN |
28/07/2010
|
Hocamın düşüncelerine katılıyorum. Bizler çalışarak üretmedikçe yok oluruz. Bu gençlerimizi yıllardır tembelliğe iten şartları ortadan kaldırmak için çok güzel proje olduğuna inanıyorum.
|
YAZLIK VE YAYLA MAHKUMU GENÇLER |
MAHBUBE RANYA ERDOĞAN |
26/07/2010
|
yazınızı okurken inanılmaz keyif aldım ve mutlu oldum.Bende gümüşhaneli ve üniverste öğrencisi olarak bizim geleceğimiz bu denli olumlu etkileyecek ve sağlam temeli olan projeler etkinleştirildiği için gurur duydum.Böyle bir yazıyı dayımın yazmış olmasıda ayrı bir onur tabiki.Gercekten gençliğimizin benim kaanatimce 'sorunlarını' çok iyi gözlemlemişsiniz.Dediğiniz gibi beyin göçü nedeniyle aslımızdan topraklarımız ve ananelerimizden kopmak üzereyiz.Biz gençlerin bu tür etkinliklerle farklı sehirlerden iklimlerden bir araya gelmeleri sosyal gelişimleri açısından eminim çok yararlı olacaktır.Ayrıca hemşehrim olan bir beyefendinin bizi düşünerek böyle projelerde bulunmasıda, sağlam bir gelecek için beni çok ümitlendirdi.Böyle aydın insanların ışığıyla yolumuza devam etmek hedef ve hayallerimize ulaşmak inanılmaz bir duygu olacaktır.Emeğinize sağlık. buradan Tebriklerimi bildirir çok teşekkür ederim..
|
Bebek Mamaların da Sadece Kurşun mu Var? |
ÇAPAR KANAT |
26/07/2010
|
Temel bey yorumunuz içi ve iltifatınız için teşekkür ederim. Bu siteyi bana siz tanıttınız. Azıcık Ucundan Adana' lı olmamız sebebiyle Adana' lılarımızın buluştuğu sitede de okunmak güzel bir şey olacak.
Saygılarımızla
Çapar Kanat-Çiğ Süt Üreticisi
|
Bebek Mamaların da Sadece Kurşun mu Var? |
TEMEL ÇÜRÜK |
26/07/2010
|
Saygıdeğer Çapar Kanat abimiz yazın sitede hayırlı olsun.Herzamanki gibi güncel konulara deyiniyorsun,tebrikler ve başarılar.
|
KAPALI SİTELERDEKİ KAPALI YAŞAMLAR |
KAYA ARIKOĞLU |
26/07/2010
|
Tebrik ederim. Hepimizin düşünmesi gereken bir konuyu ele almışsınız.
Bence, "Kapalı Siteler" de yaşamanın tercih edilmesi çok kaygı verici bir gelişme.
-Toplum içinde barışın ve güvencenin yok olması sosyal bölünme yaratabilir.
-Üst gelir gurupları diğer guruplara karşı korunmuş olarak toplumsal problemlere duygusuz kalabilirler.
Bu tip konut yaşamlarının çoğalması "Kentlerin Ölümü"nün başlangıcıdır. Topluma "Açık Kentler" demokratik paylaşımın fiziksel yapısını temsil eder. "Kapalı Siteler" tam tersi "toplumsal tecritin kaleleri"ni temsil ederler.
Bu gelişimin önlenmesi için kent merkezlerinin daha yaşanır ve emniyetli olmaları gerekir...Bunun içinde kent merkezine ciddi yatırımların planlanması gerekir.
Saygılarımla, Kaya Arıkoğlu
|
Proje Müdürü ve Fırıncı |
FATOS SAHIN |
26/07/2010
|
Sayın Efsun Erkemen yazınızı esefle okudum. Büyük dedem, Dedem, Dayım ve şu anda Dayımın çocukları olarak geçmişten bugüne fırıncılık mesleğini yapmaktadır. Fırıncıların kendilerine özgü damak tadları ve yemek menüleri vardır, bütün gün yüzlerce lahmacun ve etli yemek pişirdiklerinden o yemeği bazen görmek bile istemezler. Endişelerinizi gidermek adına söylüyorum gönül rahatlığıyla yemeklerinizi herhangi bir fırına gönderebilirsiniz kimsenin içinden çalmayacağına neredeyse garanti verebilirim.
|
ÇUKUROVALILAR DERNEĞİ (Ankara) |
ÇAPAR KANAT |
24/07/2010
|
Derneği tanıtımınız için teşekkür ederim. Çukurova' da oturanlar hiç olmaz ise Ankara' da bir derneklerinin olduğunu öğrenmiş oldular
|
CESARETİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR |
ÇAPAR KANAT |
24/07/2010
|
Kazanılması mümkün olmayan mücadelelere girişmek büyük cesaret ister. İşte büyük mücadelelerde cesaret gösterip ileri atılanlara kahraman denilir, sonuçta sağ kalanlara gazi denilir, canlarını verenlere şehit. Düşman tarafına yakalananlar esir veya tutsak,tutuklu. Tutsaklar bir de hürriyet bedeli ödemiş olurlar.
Gazilik ve şehitlik de aynı ölüm riskini alırlar. Bu mücadelenin tesadüfen yanında yer almış olanlar ,karşılaştıkları zaferden kendilere en çok pay ayrılmasını isteyenlerdir.
|
ÇETİN ALTAN’A AÇIK MEKTUP!… |
SUNA GERMEN |
19/07/2010
|
ben sizden dahada derin şaşkınlığı,adını bile anmak istemediğim bu kişiyle bir zamanlar 80 yıllarda IST.ispanyol konsolosluğunda verilen davette büyük bir heycanla yanına oturduğumda kendileri özalı arşıalaya çıkartıp Atamızın İzmir mahkemesinden sonra astıklarının sayısını anlattı (hem valla hem billa) kendisine neden yazmadınız diye sorunca da ' yazayım da yok mu etsinler dediğinde ' fena mı olur kahraman olurdunuz (!) dedimdi.Sola gittim bir kob olkmadı sağa bir kob olmadı, şimdi bu yolda gidiyorum deyince 70 e gelenin aşk araması demek böylesi boza biliyormuş bir insanı yazıklar olmuş biz 68 kuşağına Vallahide Billahi demişidim.
|
Silifke'de Poyraz |
NURAY SOMER BOZBEY |
17/07/2010
|
1969 senesine kadar Silifke’yi tahta kaşıklarla oynanan hareketli folkloru ile tanıyordum sadece…
Yeni mezun bir öğretmen olarak görev yerimi belirleyen kurada Silifke’yi çekince rahmetli genel müdürümüz Müjgan Dericioğlu ‘benim memleketime gidiyorsun, çok seveceğine eminim’ demişti.
Ev bulana kadar ailemle İmren Palas’ta kalmıştık. Otelin veya eski kervansarayın güzel yüzlü, aydın bir Cumhuriyet kadını olan sahibesini çok sevmiştim.
Babam o yılların küçük kasabasında herkesle dost olmuş, kaymakamın da askerliğini yanında yaptığını öğrenince, ‘hocahanımın komutanı da sensin bundan sonra’ diyerek gönül rahatlığı ile beni Silifke’lilere teslim etmişti.
Öğretmenlere saygı duyulan yıllardı. Meslek hayatımın ilk yılında Silifke’de olmaktan çok mutluydum. Kız Enstitüsü o yıllar tepedeydi. Hergün başka bir heyecanla o yokuşu tırmanırdım. Okul çok eski bir binaydı. Sınıfımızın boya ve badanasını, tamiratını şimdi bir kısmı öğretmen olan sevgili öğrencilerimle yapmıştık.
Silifke’nin poyrazı ile ilk kez o tepedeki okulumuzda tanıştım. O zamanlar ev hanımlarına yönelik bir gazete çıkarmaya hazırlanıyorduk. Poyrazın beni adeta arkamdan hızla iterek okula tıktığı o gün gazetemizin adını da koymuştum zihnimde…Poyrazın getirdikleri…..
Bu gün tesadüfen okuduğum yazınız beni o günlere götürdü. Poyrazı öyle güzel anlatmışsınız ki; biran eteklerimin havalandığını, gözlerime kum tanelerinin dolduğunu, arkamdan hızla itildiğimi hissettim sanki.
Kaleminize, yüreğinize sağlık….
Sevgiyle ve sağlıkla kalın..
Nuray Somer Bozbey
( bir Silifke gelini )
|
ADANA'DA MEŞALE OLMAYA NAMZET BİR PLATFORM |
MEHMET ALİ BALTA |
15/07/2010
|
VATAN,MİLLET VE BAYRAK SEVGİSİNİN YOK EDİLDİĞİ,BİLGİ VE İLİMİN TARİKATLAR VASITASIYLA AYAKLAR ALTINA ALINMA PLANLARININ HIZLANDIRILDIĞI GÜNÜMÜZDE,BÖLGEMEMİZDE DEĞERLİ VATANSEVER İNSANLAR TARAFINDAN ULUSAL BİR TOPLUMSAL FAALİYETİN ORGANİZE EDİLMESİ TÜM BÖLGE HALKI TARAFINDAN CANI GÖNÜLDEN DESTEKLENMELİDİR
|
ÜCRETLİ OTOPARK UYGULAMASINA KARŞI AVUKAT ARANIYOR |
MUSTAFA ÇİNKILIÇ |
15/07/2010
|
sevgili koral bey
konu ilginç. bildiğim kadarı ile; aparmanların otoparkı yoksa, projede yeterli otopark alanı ayrımamışlarsa, belediyeye otopark parası ödemek durumunda ve belediye bu otopark paraları ile otopark yapmak zorunda, hatta belediyeye otopark için ödenen paraları otopark yapımından başka bir alanda kullanılması da yasaktı. son yasal düzenlemelere ve değişikliklere bir bakarım. Ne yapılabilir bir değerlendirelim.
|
İSRAİL VE TÜRK HÜKÜMETİNİN TUTUMU |
F. SAYGIN |
13/07/2010
|
Bizim güzel insanlarımız işte sadece böyle hem kendimizi hem bizim dışımızdakileri eleştirir sonra da unuturuz geçer. Türkiye iç ve dış sorunlarını halletmesi için sorumluluklarını bilen, aklını kullanan, yetinmeyi bilen, çalışma ahlakı olan, insana insan olarak olarak yaklaşan, her türlü eğitim donanımını sağlamış, kültüre doymayan nesiller yetiştirmeyi amaç edinip gerçekleştirmeye baksın, işte o zaman çözüm olacak durumlar devreye girer. Sonra yapılacaklara ilk bakıyoruz, şehit verip bir anakuzusunun evine ateş düşüyor anca iki bayrak asılıp vatan millet sakarya deniyor, sonrası malum "Amaaann Allah büyük" diyen halk... Hadi bunlar varsayımlar, peki bu gemi olayına gösterilen tepkinin aynısı bir şehide neden verilmiyor? Türkiye'de hangi fabrika bu kadar hızlı basım yapıp bir iki saatin içinde 2 milyon civarı gazze bayrağı ve olayı protesto pankartları basılıyor. Hepsi çok güzel oynanan oyunlar. Adam gelme vururum diyor ve diğer devlet sen git evladım sevap kazan gemide şehit ol diyor. Vee koskoca millet ayakta uyuyor. Neyse söylenecek daha çok söz var ama ne zaman ne de yazmak yeter...
|
AKKUYU NÜKLEER SANTRALI: GEREKLİLİK Mİ,SİYASİ TERCİH Mİ? |
CENGİZ YETİŞ |
11/07/2010
|
Yusuf hocam,
yazınızı neredeyse soluk almadan bir çırpıda okudum.
Maalesef Turkiye Nukleer santral kurma ve nukleer enerji konusunda çok geç bırakılmıştır. Akkuyu santrali ile bunu acilen devreye sokup yenilerini hızla eklemelidir. Yıllar önce Akkuyunun depremselliği ile ilgili Milliyet gazetesinin Düşünenlerin düşüncesi sütununda yazmiştim.
sizden ricam, elinizde mutlaka bilgi olduğuna inanıyorum, Amerika, Kanada, Japonya başta olmak üzere nükleer kullanan avrupa ve diğer ülkeler son 10, 20, 30 yılda, yılda kac nukleer santrali devreye sokabilmişler?
Biz 1 taneyi hala devreye sokamaz iken!
Saygılar.
Hep iyi olunuz.
cyetiş
|
AKKUYU NÜKLEER SANTRALI: GEREKLİLİK Mİ,SİYASİ TERCİH Mİ? |
MEHMET YILDIRIM |
09/07/2010
|
Sayın hocam,
Eline sağlık, çok çok güzel bir yazı. Keşke bu yazınız ulusal medya\'mızda yer alabilse. Ama ne yazık ki medya sansasyonel haber peşinde; gerçeklerin değil.
Batı bizim gibi islam ülkelerinin nükleer teknolojiye sahip olmaması için her yolu deniyorlar. Türkiye\'de de cevreci etiketli örgütlere finansman desteği sağlayarak bu amaçlarına ulaştılar ne yazık ki.
Umarım bu sefer başaramayacaklar.
Saygılarımla
Mehmet Yıldırım
|
Silifke'de Poyraz |
MEHMET ALİ SULUTAŞ |
09/07/2010
|
İyi bilirim o poyrazın hırçınlığını. Bucaklı Mahallesi’nin en sonundaki yaşam damından çıkıp ‘Kumluk’ diye bilinen alana geldikten sonra o poyrazın kaldıracıyla ürpertili havalanır, Asarkaya’nın yamaçta asılı duruşundan huylansam da, taş köprünün beri kulağına ulaşır, köprünün batı yönünde yükselen korkuluk duvarın kuytusunda, Karşıyaka’daki Ortaokul’a gider gelirdim, 1950-54 arası. İlkokul beşinci sınıfta da öyleydi, Cumhuriyet ve Sakarya okullarına gidip gelirken. İlk dört yılımızda az etkilenmiştik poyraz burgacından, Bucaklı okulunda...
Silifke’nin poyrazı sadece şarkı ve türküde dillendirilmedi; şiir ve öyküde de yerini aldı. Sözgelimi, İngilizceye de çevirdiğim, benim gibi Gülnar kökenli olan, Silifkeli şair-yazar Ali F. Bilir’in “Üşüyen Sıcak Düşlerim” (*) başlıklı öyküsündeki, “Fırtınanın dağlardan kopup gelen bağırtılı soluğu, pencere camlarında patlıyor ilkin…” diye başlayıp, “Giderek daha da azgınlaşıyor fırtına. Oyunbozan, yaramaz bir çocuk sanki. Ağlayıp sızlıyor, ortada dolaşıyor, taş yağdırarak korku salıyor çevresine. Sesi kısıldığı anda bile, pusuda beklediğini sezdiriyor. Belli ki, oyun istiyor canı. Hangi karanlık gölgenin ardına sinmiş? Loş, buzsu ininde tilki uykusunu dinlendiriyor…” diye devam eden bu çocukluk yıllarını yansıtan koşuksu öykünce.
Silifke Kalesi’nin eteğinde bir damda yaşamış olan şair-yazarımız Ali F. Bilir’in de öyküleştirdiği o “Deli Poyraz” sağladı sağlam kalmamızı belki de... Mersin, 8.7.10 Perşembe
Mehmet Ali Sulutaş, MBA, İktisatçı
Soroslu değil ama has bir Toroslu Yurttaş
Kanada Büyükelçiliği fahrî (muhtarı) temsilcisi
Karabucak Turizm Projesinin Fikri Bilgin’le yaratıcısı
TURAB Kurucu Genel Sekreteri, ilk YİK Bşk Yardımcısı
Mersin Sivil Toplum Birliği Kurucu Başkanı ve Gözlemcisi
Tüm Çeviri İşletmeleri Derneği Kurucu Genel Sekreteri ve bilgesi
‘Migration Ballads’ adlı Ali F. Bilir şiir kitabının İngilizce çevirmeni
‘Düşüncelerin Dansı’, ‘Ana Sütüm Türkçe’, ‘Üçüncü Arka’, ‘Türkçenin Kandilleri’nin yazarı
‘Migration Ballads: A Poet's Journey’ Poet: Ali F. Bilir, Translator: M. Ali Sulutas
plainviewpress.net/gallery2/pages/MigrationBallads.htm
Amazon.com: Migration Ballads-A Poet's Journey (9781891386398): Ali F ...
Pirireis Mah 1125 Sokak No: 5C/15 (Dağıstan Sitesi) Yenişehir, Mersin 33110
(324) 327 4749; (532) 606 5776 www.adanafikirplaformu.org www.demokratmersin.com/
ekemer.com gundemmersin.com/editornews.asp?ID=98 malisulutas@yahoo.com malisulutas@hotmail.com
(*) Ali F. Bilir, “Üşüyen Sıcak Düşlerim”, E Yayınları, İstanbul, 1994 (s. 9)
|
YANLIŞIMIZ NEREDE |
SVT KADETOVA |
06/07/2010
|
Very clever and important article.It is important for all people whom want have good education for there childrens.
|
YAŞLANMAYAN İLHAN SELÇUK!... |
METİN ATAMER |
30/06/2010
|
Cok guzel bir uslupla yazilmis bir yazi, Ilhan Selcuk'u tanimak bir ayricalik olduguna inanirim.Cok guzel anlatmissiniz.
|
BAŞIMIZ SAĞOLSUN… |
OKTAY ALNIAK |
24/06/2010
|
Sayın Hocam; Yazınızı bugün okudum.
Herkesin okuması gereir.
Belki okunuyordur. Okunduğunu gösteren bir sistem uygularsanız iyi olur. Bu yazı çok güzel. Yazıldığı gün okunması gereken bir yazı. Herşey doğru yazılmış! Keşke okunsa ve ders alınsa. Saygılarımı sunarım.
M.Oktay ALNIAK
|
BİR YILDIZ DAHA KAYDI ve BİR “PENCERE” DAHA KAPANDI… |
FETHİ KARADUMAN |
23/06/2010
|
İLHAN SELÇUK
Çağdaş uygarlık yolunda tam bağımsızlıkçı Atatürkçü/Kemalist çizgiden ayrılmadan yürüyen, Aydınlanma Devrimi’nin ödünsüz, yılmaz savunucusu, “bilge” insan İlhan Selçuk sonsuzluğa göçtü. İlhan Selçuk; ABD destekli 12 Mart, 12 Eylül süreçlerinde hapislere atılarak, işkencelerden geçirildi, suçsuz yere yargılandı ve aklandı. Yine 2 yıl öncesinde de “terörist, darbeci” karaçalmalarıyla sabaha karşı evi aranarak, gözaltına alındı, düzmece iddialarla yargılanarak ölüme sürüklendi.
İlhan Selçuk, Türk basınının başı öne eğilmeyen, bileği bükülemeyen, satın alınamayan, örnek, onurlu yazarlarındandı. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Cumhuriyet Gazetesinin “Anıt” insanı İlhan Selçuk’un “PENCERE”si; yazılarıyla, düşünceleriyle, kitaplarıyla, tüm ömrünü adadığı Aydınlanmanın ışığını yaymayı sürdürecek, hep açık kalacak…
Senden çok şey öğrendik Aydınlanmanın hiç sönmeyecek meşalesi…
Gökyüzünün yıldızları üzerinden eksilmesin, ışıklar içinde uyu...
Cumhuriyetimizin ve Türk Ulusu’nun başı sağ olsun…. Fethi Karaduman
|
BİR YILDIZ DAHA KAYDI ve BİR “PENCERE” DAHA KAPANDI… |
ÖMER ÖZGEN |
23/06/2010
|
TÜM YURTSEVER AYDINLARIMIZIN BAŞI SAĞOLSUN, ÖMER ÖZGEN
omerozgen@yahoo.com
|
BİR YILDIZ DAHA KAYDI ve BİR “PENCERE” DAHA KAPANDI… |
KENAN BEKTAS |
23/06/2010
|
Eksik olmayın, Mehmet Ali Bey. Cok guzel betimlemissiniz. Saygilarimla, Kenan Bektas
|
BİR YILDIZ DAHA KAYDI ve BİR “PENCERE” DAHA KAPANDI… |
EMRE KONGAR |
23/06/2010
|
Sayin Sulutas, cok cok tesekkurler. Sizin de basiniz sagolsun…
En derin saygi ve sevgilerimle… Emre Kongar
|
BİR YILDIZ DAHA KAYDI ve BİR “PENCERE” DAHA KAPANDI… |
SÜLEYMAN BOZDEMİR |
23/06/2010
|
Bu yazıyı çok beğendim.Anılarını bizimle paylaştığı için yazara teşekkür ederim.İlhan Selçuk'la ilgili daha çok yazılar yazılacaktır.Ergenekon tertibine sokararak onun erken ölümüne neden olanları Türk ulusu hiç unutmayacaktır.Bunun hesabı mutlaka sorulacaktır.Bu böle biline !.....
|