![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
|||
Site İçi Arama |
GÜÇ BİRLİĞİ İLE YÜRÜYÜŞ!
Adana’ya dair, harika bir broşür geçti elime bugün. Aynı dalda, portakalı ve portakal çiçeğini resmeden broşür kapağına ise bayıldım. Akşam serinliğinde yaptığım yürüyüşleri anımsatan, baharın habercisi portakal çiçekleri, kapaktaki yerinin hakkını veriyor hiç şüphesiz. “Adana Kültür Yürüyüşü Parkuru” adı verilen bu proje, Adana Güçbirliği Vakfı’na ait. Valilik ve il özel idare de, hemen destek vermiş, basımını ve dağıtımını üstlenmiş hazırlanan broşürün. Herbiri, birbirine yürüyüş mesafesinde olan, 17 nokta belirlenmiş öncelikle ve harita üzerinde bu 17 noktayı, başlangıç noktasından, bitiş istikametine kadar işaretlemişler. Bu 17 tarih ve güzellik barındıran, Adana’yı, Adana yapan yerler de, kısa kısa tanıtılmış. Adana’ya gelen misafirlerimizi, nereye götüreceğimizi düşünme zahmetinden, önce hangisine gitsek karmaşasından kurtarmış bizi. Kız Lisesi’nden başlayan bu yolculuk Sıra geldi, ufak bir parça da olsa, tarihi Adana Surları’nın bir kısmını görmeye ve daha önceki yazılarımda da bahsettiğim, kalbimin başköşesindeki Tepebağ’a.Tepebağ evlerini gezerken, Bosnalı Salih Efendi Konağı gözden kaçmış galiba. Ya da, şuanda butik otel olarak kullanılan bu konak, özel mülkiyette olduğu için bahsi geçmiyor parkurumuzda. Ben olsam, bu kadar yürüdükten sonra, bu konağın terasında bir kahve molası verirdim, hiç kaçarı yok! Mola bitti, yürüyüşe devam. Sırada Bebekli Kilise var. Oradan Etnoğrafya Müzesine, sonra Yeni Cami’ye gidiyoruz. Yeni Camii’ye “yeni “denmesine sebep olan, Adana’nın en eski camisi var sonrasında, yani “Yağ Cami”. Yolumuza devam ediyoruz, benim de henüz bilmediğim bir yerde duraklıyoruz, “Hasan Ağa Cami”. Şimdi geldi alışverişe! Kazancılar, bakırcılar çarşısı, lokumcu, helvacı ve cezeryeciler. Acıktıysanız, kebabın doğduğu yerde, tabiri caiz ise beşiğinde, “Acılı Adana” yemenin tam zamanı. Bedestenin girişinde, tam da yolun ortasında, boylu boyunca süzülen, 5 Ocak’ta bayrağımızın ilk dalgalandığı yerin simgesi olan, Büyük Saat, son olarak da Ulucami ve derken parkur biter. Bosnalı Salih Efendi Konağı dışında eklemek istediğim birkaç şey daha var, kabul görülürse. Ramazanoğlu Konağı, Çarşı Hamamı ve İnkilap İlkokulu da görülmeye değer bence. Bir de, yürüyüş parkurunu, “Fayton Sefası Parkuru”na dönüştürme şansı da verilmeli gezginlere. Kız Lisesi önünde fayton durağı olsa ve hatta gezinin bir mola yerinde, portakal şeklinde bir büfede, portakal suyu ikramı yapılsa mesela. Biraz daha geniş kapsamlı olursak, şalgam ve haşlama ikramı da alternatif olabilir. İki katlı tur otobüsleriyle, şehir turları yapılan kentler kadar, popüler olur muyuz dersiniz? Bu projeyi, Güç Birliği Vakfı akıl etti, ben kendimce cazip hale getirmeye çalıştım. Tabi Tepebağ trafiğe kapanırsa, faytonlarla yapacağımız gezi daha mümkün kılınabilir. Artık adliye koridorlarıyla değil, Safranbolu’ya rakip, Tepebağ ile konu olabiliriz belki de haber bültenlerine. Küçük bir dipnot: Pazartesi günleri müzeler kapalı. Ayrıca bu yazıyı yazmadan yaptığım araştırmanın sonucunda, Etnoğrafya Müzesi’nin 3 yıla yakın bir zaman önce, içi boşaltılarak, tadilat yapılacak diye kapandığını ve tadilata hala başlanmadığını öğrendim. Arkeoloji müzesi de şimdilik Kasım ayına kadar tadilatta görünüyor. Bu konuyu da haber servisimize havale ettim! Meraklılarına; broşürlere, Güç Birliği Vakfı’ndan (0322-3595993-05382014649) ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden ( 0322-4588428 )ulaşabilirsiniz. http://www.kanalahaber.net/guc-birligi-ile-yuruyus-makale,47.html |
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |